Hava Durumu

Paranoyak

Yazının Giriş Tarihi: 31.03.2015 18:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.03.2015 18:24

Ben hasta bir adamım. Paranoyakmışım. Öyle diyorlar. Televizyonda hep beni yayınlıyorlar ben ne yapayım. Ben mi diyorum onlara her hareketimi kaydedip televizyonda gösterin diye.

Ama gösteriyorlar işte. Rahat bir şekilde televizyon seyredemiyorum ki. Beni delirtecekler. Hangi kanalı açsam hemen benim bir görüntümü veriyorlar ekrana. Nereden biliyorlar bilmiyorum. Eve izleme cihazı koyduklarından şüpheleniyorum. Karıma da söyledim. Bana inanmıyor ama ben biliyorum. Belki de görünmeyen bir adam izliyordur bizi. Sihirbazların neler yapabildiğini biliyoruz. Belki de gizli servis bir iksir içirmiştir adamlarından birine. Çocuklarım için daha çok endişeliyim. 6 yaşında bir oğlumuz yeni doğmuş bir de kızımız var. Kızım doğduğundan beri her hareketimi izliyorlar biliyorum. Yoksa her kanal değiştirdiğimde benim görüntümü nasıl koyacaklar. Belki de yenidoğan bebekleri kaçırmayı daha çok seviyorlardır ya da kız bebekleri. Kimbilir?

Şimdi aklıma geldi. Ablam ve abim beni İngiltereye dil okuluna gönderdiklerinde kaldığım evde de küçük bir kız bebek vardı. Demek beni o yüzden izlemeye başladılar.

Oysa İngiltere’ye gitmeden önce ne güzel bir hayatım vardı. Gizli servis hayatımı mahvetti.  Sanırım çok zeki olduğum için beni tercih ettiler. Ben annemle babamın ‘tekne kazıntısı’yım. Ablam ve abimden çok akıllı olduğumu herkes bilir. Ben ilkokul ikiye giderken abim Lise 1’ e ablam da Lise 3’e gidiyordu da bazen onlardan daha hızlı kitap okurdum.

Yaşlı anneciğimi nasıl da peşimden koştururdum. Karım da ona mı benziyor ne? Beni pek sever. Gizli servistekilerden bile korkmaz. Benim çocukları koruduğumu bilir. Nasıl tanışmıştık ama. Ne de düşkündü bana. İngiltere’den yeni dönmüştüm. Abimin acele gelip beni buraya getirdiği zamanlardı. Oysa fabrikada ne de çok işleri vardı. Benim kadar zeki olmasalar da babamın fabrika yönetimi için onlara ihtiyacı var. Ben de İngiltere’de olunca başka çare yok tabii. Abim onlara ihracatta yardımcı olayım diye gönderdi beni İngiltere’ye. Dil öğrenip dönecektim. Aslında öğreniyordum da. Gizli servisin de böyle yetişmiş bir elemana ihtiyacı vardır tabii. Aslında ben onlara hep hayır diyordum ama bir gün kız bebeği kaçırıp onlara götürmemi istediklerinde bundan abime söz etmek zorunda kaldım. Bebeği götürsem annesi çok üzülecekti. Ne yapabilirdim ki abime söylemekten başka.

Karımla tanışmamızdan laf nerelere geldi. Zaten ben hep böyle çok düşünürüm. Zekiyim ya ondan. Karım diyordum. Abim beni İngiltere’den getirince doktora götürdü. Doktor gizli servis elemanlarının burada olmadığını söyledi ve bana ilaçlar verdi. Ben gizli servisin burada olmadığını zaten biliyordum. Onlar İngiltere’de kaldı. Ama ilaçları içtim. Çünkü abimle ablamı severim.

Bizim bir de dükkanımız var. Fabrika’da ürettiğimiz masa örtülerini satarız. Karımla orada tanıştım. İyi kızdır. Bana hep çok iyi davranırdı. Babası ölmüş. Yan dükkanda pijama satıyordu. Ücretler ne kadar düşük hepimiz biliriz. Annesiyle kıt kanaat geçiniyorlardı. Bir gün bana ‘Beni alır mısın? ‘ dedi. Abime söyledim. ‘Uygundur’ dedi. ‘ Hem seni de çekip çevirir.’ Ne demekse artık. Evlendik işte. Ama ben mutluyum. Sakindir benim karım. Çocukları da çok sever. Ben de severim aslında. Ama çocukları kaçırılacaklar diye çok korkuyorum.Karım keşke artık çocuk yapmasa.

Gizli servis artık her yerde!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.