Hava Durumu

Yazılı basına artık suni teneffüs de yetmez

Yazının Giriş Tarihi: 21.09.2021 10:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.09.2021 10:07

Özlem Yağmur geçen hafta "DEVA PARTİSİ ve Basın ve Bursa Basını... Ve illa ki Bursa Basını!" başlığı ile harika bir yazı kaleme aldı. Her zamanki harika üslubuyla kelimeleri akıcı cümlelere dönüştüren Özlem'in yazısını bir solukta okudum. O ne muhteşem bir yazıydı öyle. Hala okumayan varsa tavsiyemdir hemen okusun...  
Yazı pek hoş...
Ama sonu benim açımdan çok fena olmuş...
Neden mi?
Neden olacak? Özlem o yazıda medyanın yaşadığı değişimi ve gelinen noktayı çok güzel anlatmış. Lakin yazının sonuna not ekleyip devamını benden ve Okan Tuna'dan istemiş. . İyi de bize yazacak bir şey kalmamış ki ey Özlem...  Okan'ı bilmem ama o gün bugündür beni uyku tutmuyor... Yahu Özlem, senin yazdığın yazının üzerine yazı mı yazılır? Bize hiç mi acımıyorsun? ... Allah seni bildiği gibi yapsın e mi... Okan'ı tenzih ederim ama benim için durum çok zor. Yahu ben senin gibi akıcı bir üslubuna sahip değilim ki... Neyse emir büyük yerden geldi.
O halde vira Bismillah...
***
İlki 1976 yılında çekilen üzerine de 7 tane devam filmi çekilen Rocky filmleri ile başlayayım. "Hoppala paşam, Malkara Keşan" demeyin lütfen. Konudan sapmayacağım merak etmeyin... Rocky film serilerinin hepsinde yer alan bir sahneye dikkat çekeyim... Holwood'un hayali kahramanı Rocky çıkacağı maç için yaptığı ağır antrenmanların sonunda Philadelphia Sanat Müzesi'nin 72 basamaklı merdivenlerini koşarak çıkardı. Sonra sırtını müzeye dönerek havaya sıçrardı.... Hey gidi günler heyyy. Bir tek Rocky 5 filmi Rusya'da çekildiği müze merdivenleri yerine, Sibirya'da karlı bir tepeye koşup aynı hareketi yapmıştı Rocky...
Neyse biz konumuza dönelim.
Geçenlerde 'Creed: Efsanenin Doğuşu' diye bir film seyrettim... Filmde Rocky'nin ilk filmindeki rakibi Apollo Creed'in oğlu olan Adonis Creed diye bir başka hayali kahraman canlandırılmış. Adonis'i Rocky çalıştırıyor. Hah işte o filmin sonunda da Adonis Creed ile Rocky Balboa yine o merdivenleri çıkıyor... Ama iyice yaşlanan Rocky, eskisi gibi koşamıyor... Rocky, Adons'e tutunup, dinlene dinlene tırmanmaya çalışıyor basamakları. Hatta zirveye birkaç adım kala pes bile ediyor ve nefes nefese son basamağa ulaşabiliyor... Tam da bizim yazılı gazetelerin bugünkü hali gibi!!!... O filmde Adonis Rocky'i nasıl çekeleyerek tepeye doğru taşıyorsa, maalesef Basın İlan Kurumu'da Bursa'da ve elbette diğer şehirlerdeki çoğu gerçekte 10 tane bile satamayan, en ihtişamlısı bile 500 tirajı göremeyen basılı mevkutelere kucakla resmi ilan parası ödüyor. Yani hasta ölmüş ama suni teneffüs ile hayata tutundurulmaya çalışılıyor. İyi de neden bu çaba?.. Değer mi onca kaynağı boşa akıtmaya? İstihdama destek falan da  olmuyorsunuz, olamıyorsunuz? Zira çoğu emekli gazetecileri hayali çalıştırıyor.  Demedi demeyin... Zaten Bursa'daki en büyük medyanın patronu bile bu işin daha fazla gitmeyeceğini açıkça söylemişti bir röportajında... Herkes bilsin ki, bu gazeteleri pandemi sonrasında alan yok. İnanmayan gazete raflarını sabah ve akşam kontrol etsin... Hiç de bana kızmasın. Olmayanı değil gerçeği söylüyorum... Hayali tirajlar ile bu iş nereye kadar gidebilir ki?
***

HASTAMIZ CİDDİ

Konuyu bir fıkra ile bağlayalım:
*
Temel Tıp Fakültesini bitirip hekim olur. Yaşlı bir hastanın yakını gelip, "Annemin durumu nasıl? " diye sorar. Temel, "Hastamız ciddi" der. Kadın, "Nasıl yani çok mu ciddi, ne kadar ömrü kaldı?" diye ısrar eder. Temel, "Ciddi işte, hastamız sizlere ömür, ahirete ciddi" diye cevap verir."
Velhasıl diyeceğimiz o dur ki, kamu ilanları ile suni teneffüs yapılan basılı gazeteler ciddi.
Ne oldii?
Zorunuza mı ciddi?
*
Yeri gelmişken İletişim Başkanı Sayın Fahrettin Altun'a sesleneyim.
Sayın Altun, yıllardır beklenen internet medyası düzenlemesi kanunun çıkarılması konusunda size büyük sorumluluk düşüyor. Bu yasa çıkarsa sürekli yalan haber üretip yayan sosyal medya gazeteciliği son bulur... Yapılacak düzenleme ile işini doğru yapmaya çalışan gazetecilerin kurduğu internet haber siteleri güç kazanır... Kazanmalı da... Ne olur kamu kaynaklarını 10 tane bile satmayan gazetelere gitmesinin önüne geçmek için harekete geçin... Bu kaynakları gerekli kriterleri sağlayan gazetelerin kurduğu dijital medyalara yönlendirmek kirlenmeyi önleme katkı sunar çünkü... Unutmayalım ki, değişimin önünde kimse duramaz... Bugün olmazsa yarın iş buraya gidecek. O halde zaman kaybetmemek daha doğrudur... Benim fikrim bu... Sağ duyu sahibi olan herkesin fikri de bu...
***
Evet, Özlem, senden sonra yazı yazmak güç olsa da, verdiğin kamuya açık talimatı yerine getirdim.
Bundan sonrasını Okan Tuna düşünsün...
Haa bu arada; SEO habercilik ve fake (sahte) haber başlığı konularına bilerek bu yazıda girmedim, girsem bu yazıda çıkamazdım... Ama söz veriyorum ilk fırsatta bir vesile bulursam bu konuları da yazacağım...
*
Not:
1-Bu yazının konusu gazetelerin basılı nüshalarıdır. Bazılarının internet sitelerinin tirajı fena değil, berbat olanlarda var ama.
2-Bursa'da gerçekten istihdam sağlayan birkaç medya hala var. Lakin yarısından çoğu hayali istihdam sağlıyor.
3-Anlayana sivrisinek saz...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.