Yangına körükle giden, alevlerden medet umanlar

Yanıyoruz.
İçimiz acıyor.
Kimileri alevleri söndürebilmek, söndürenlere yardım edebilmek için canlarını verdi.
Ama kimi kendini bilmezler de siyasi rant devşirme derdiyle yapılanları hiçe sayıp provokatörce açıklamalara ve sosyal medya paylaşımlarının peşine düştüler.

Malum olduğu üzere ve ne yazık ki; ülkemiz de dâhil dünyadaki pek çok ülke, bugüne kadar görülmemiş yoğunlukta orman yangınlarıyla mücadele ediliyor.
Türkiye'de ilk yangın geçen hafta Manavgat'ta çıktı.
Ardından da, başta sahil kesimleri olmak üzere Ege ve Akdeniz'i hızla etkisi altına aldı.
Yangınlar ne yazık ki, halâ devam ediyor.
Türkiye'de durum buyken, Temmuz ayının başından bu yana ABD'nin Kaliforniya eyaleti, Rusya'nın Sibirya bölgesi, İspanya, İtalya ve Yunanistan başta olmak üzere birçok ülke yüksek sıcaklıklar sonrası çıkan orman yangınlarını söndürebilmek için acil durum ilan etti.
Rusya'nın en soğuk bölgesi olan Sibirya'da yaklaşık 1 aydır süren orman yangınlarında 1,5 milyon hektarlık alan, başka ifadeyle Fransa'nın yaklaşık 5 katı büyüklüğünde bir alan yok oldu.
Avrupa'da özellikle İtalya, İspanya ve Yunanistan, yangınlardan en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor.
Tam bu aşamada Türkiye'ye dönelim.
Türkiye'de de yangınlara güçlü bir şekilde müdahale ediliyor.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin yaptığı açıklamaya göre yangınlara;
16 su atar uçak, 9 İHA, 51 helikopter, bir insansız hava helikopteri, 805 arazöz ve tanker, 150 iş makinesi, 5 bin 200 personel ile mücadele verildiğini açıkladı.
Bu kadarla kalmadı.
Belediyelerin yangın ekipleri, Emniyet teşkilatına ait araçlar ve personel, ordunun kuruvazörleri ve askerler el birliği ile mücadele ediyor.
Buda yetmiyor, köylüler borcunu yeni ödediği traktörlerinin yanması pahasına yangınlara müdahale ediyorlar.
Toplum adeta kenetlendi, yangın bölgelerine yardım yağıyor.
Özetle;
Acımız çok büyük... İnsanlar öldü...Evcil hayvanlar telef oldu...Ormandaki canlılar yandı.
Bitki örtüsü mahvoldu...
Çok ama çok büyük bir kayıp var ülkemizde ve dünyada...
Ne yazık ki, hem ülkemiz hem de dünya hâlâ cayır cayır yanıyor.
Tekrar ülkemize dönelim.
Yangınların neden çıktığını... insanlar olarak yaptığımızı hataları... yangınlara müdahale için devletin, hükümetin ve bireyler olarak bizler eksiklerimizi elbette sorgulamalıyız...
Ama bu sorgulamanın yapılacağı gün bugün değil ki...

Bugün; başımızdaki bu büyük felaket ile mücadele etme günüdür...

***
Şimdi sözü önce muhalefet partilerinin kimi sözcülerinin yaptığı çeşitli provakatif açıklamalara getirmek istiyorum!!!
Hem Türkiye hem de dünya büyük bir felaket ile canla başla mücadele ederken, ne yazık ki kimi duyarsız siyasetçiler, adeta yangına benzinle veya körükle koşarcasına provokasyon kokan açıklamalar yaptılar... Ne yazık ki yapmaya da devam ediyorlar.
Elbette sap ve samanı karıştırmıyorum.
Yangın bölgesine yardım için var gücüyle çalışanlar başım üzerinedir.
Ama sanki yangınlara hiç hava desteği yokmuş havası estiren, "Halkın üzerine su sıkan TOMA'lar nerede" diye soran, sonra da yetkililerden gelen yapılan açıklamalar ile iddialarının tamamı çürüyenler günü gelince insan içine nasıl çıkmayı düşünüyorlar acaba...
Birde sosyal medyadan yapılan saldırılar var ki, Allah selamet versin.

Yahu bu nasıl bir aymazlıktır...

Yıllardır basiretsizlikleri yüzünden vatandaştan destek alamayıp, her seçim sonrasında kaybedince kendilerine oy vermeyenleri cahillikle suçladıkları yetmezmiş gibi, şimdi de çıkan yangından mı medet umuyorlar?...
Evet, elbette sorgulamalarımızı yapacağız...
THK'nın elindeki uçakların neden yangına müdahale demediğini elbette sorgulayacağız..
Ama halktan topladığı bağışlar ve kurban derileri ile hatırı sayılır bir gelire sahip olduğu halde, neden o uçakların bakımlarının yıllarca ihmal edildiğinden başlayacağız sorgulamamıza.
Her şeyin açıkça ortaya çıkmasını elbette istiyoruz...
Lakin gün bu gün değil.
Bugün yangına sutaşıma günüdür.
Bazıların yaptığı gibi, körükle benzinle giderek halktan oy devşirme günü değildir.
***
Velhasıl, gelelim yazını sonuna.
Çıkan yangınlara müdahale edenler içme suyu taşırken vefat eden genç kardeşimiz,  alevlere müdahale sırasında ve alevlerden kaçmaya çalışırken hayatlarını kaybeden tüm itfaiyeci ve vatandaşlarımıza Yüce Allah'tan rahmet diliyorum.
İnsanüstü gayretle yangını söndürmek için çabalayanlardan da Allah razı olsun.
Haliyle de;
Yangına körükle gidercesine provokatörce açıklamalar yapan siyasetçileri ve sosyal medyanın kalemşorlarını da yine Allah'a havale diyorum.
İnşallah en kısa zamanda bu felaketten kurtuluruz .
Sonra da her şeyi ama her şeyi uzuuun uzuuun sorgularız.
Rabbim yâr ve yardımcımız olsun.