Sağlıklı Kentler Birliği ve Alinur Aktaş'ın vizyonu

Unutulmaya yüz tutan "Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği" Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmaları ile yeniden hayat buldu. Perşembe günü Birliğin Ankara Ofisi açıldı. Şimdilik Türkiye Belediyeler Birliği'nin 3. Katında faaliyet gösterecek birlik, çok yakında kendi binasına taşınacak.
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde 2004 yılında kurulan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği projesi çok önemli. Çünkü bu proje Bursa'nın son dönemde ortaya koyduğu insan odaklı çalışmaları hem ülkeye hem dünyaya taşıyacak.
Nasıl mı? Anlatalım o halde.
***
İşe sanayi devrimi ile başlamak gerekiyor. Malum olduğu üzere 18. yüzyılın ortalarında Sanayi Devrimi denilen süreç başladı. Sanayileşme insanların işlerini de hayatlarını da kolaylaştırdı.

Lakin bu kez de başka sorunları ortaya çıkardı...

İnsanlar; daha konforlu yaşamak, iş bulabilmek, daha iyi eğitim alabilmek, eğlenebilmek için atalarının yüzlerce hatta binlerce yıldır yaşadığı köylerini kasabalarını bırakıp, kentlere göç etmeye başladılar. Lakin kentler de kollarını açıp onları beklemiyordu... Ekmek aslanın ağzındaydı mesela... Belki iş buldular ama barınacak yerleri yoktu...
Böylece çarpık kentleşme olgusu ile tanıştı insanlık...
Eğitim de zordu, hayali kurulan eğlence ye ve konfora ulaşmak da...
Evet; çiftçilik kolay değildi ama maden ocağının dibinde güneş bile yoktu...
***
İnsanlar geçen süre içinde; iş, barınma, eğitim, eğlence gibi beklentilerini hayal ettikleri gibi olmasa da bir şekilde çözmeyi başardılar. Ancak bu arada çok şeyi de kaybettiler... Mesela sağlıkları gitmeye başladı. Sadece fiziksel sağlıkları değil, ruh sağlıkları da bozuldu insanların....
Çünkü insanlar yaradılışı gereği hareket etmek zorundadır... Ağaç ve yeşil olmadan, kuş sesi duymadan da ruhu huzur bulamaz...
Ama yeni iş modellerinde insan çok az hareket eder oldu...
Emek yoğun işler yerine fabrikalar veya plazalarda güneşe bile muhtaç kaldı insan bedeni...
Hülâsa; ağaçlar, çimenler yerlerini betona asfalta bıraktı.
Böylece az hareket edip, doğadan koptu insanlık. Şimdi de sanal bir dünyaya hapsoldu...
***
Kentleri yönetenler bu kötü gidişe "dur" demeye, ortaya çıkan sorunları çözmeye uğraşır oldu... Bedeni ve ruhu hastalanan İnsanları tedavi etmek değil asıl olan. Yapılması gereken şey, hasta olmamalarıdır.
Şimdilerde Dünya Sağlık Örgütü de, ülkeleri ve özellikle de kentleri yönetenler bunun için kafa patlatılıyor dünyanın neredeyse her yerinde...
Neler mi yapılıyor?...
Şöyle bir hatırlatma yapayım o halde...
1988 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, kentlerin sağlık göstergelerini belirlemek ve bu göstergeleri olumsuz etkileyen faktörlere çözüm üretmek amacıyla Sağlıklı Şehirler Hareketi başlatıldı. Bu konuda Türkiye'deki ilk adım da2004 yılında atıldı... Vizyonu yüksek bir başkan olan Hikmet Şahin, Bursa'nın öncülüğünde, Yalova, Van, Kadıköy, Afyonkarahisar, Tepebaşı, Çankaya, Ürgüp, Ordu, Kırıkkale belediyeleri birlikte Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği'ni kurdu. Ne var ki Hikmet Şahin'den sonra iş başına gelen Recep Altepe bu konuda aynı vizyonu ortaya koyamadı... Birlik geriledi, hatta unutulmaya yüz tuttu...
Neyse ki, Hikmet Şahin'in öğretmenlik yaptığı dönemden öğrencisi olan Alinur Aktaş Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Aktaş, birbiri ardına başlattığı vizyon projelerinin arasına Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Projesi yeniden canlandırmayı da ekledi...
Neler mi yapıyor Alinur Aktaş?
Bunları da anlatalım.
Önce birliğin üyelerini arttırdı. 10 belediye ile kurulan birlikte bugün14 Büyükşehir, 10 il belediyesi var. İlçe ve beldeler ile birlikte üye sayısı 100'e yaklaştı.
Atalarımız, "Birlikten güç doğar" demişler. Nitekim Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği arasına yeni katılan belediyeler ile birlikte elde ettiği sinerji ile somut adımlar atmaya başladı...
İşte önceki gün birliğin Ankara Ofisi açıldı. Açılış için bir gurup gazeteci arkadaşımız ile Ankara'ya gittik. Şimdilik Türkiye Belediyeler Birliği'nin 3. Katında faaliyet gösterecek olan birlik, çok yakında kendi binasına da taşınacak...
***
"Ankara'dan ferman gelince İstanbul'da Padişah olsan ne yazar" derler.
Türkiye Sağlıklı kentler Birliği'nin Ankara'da ofisinin olması, hele hele kendine ait bir binasının olması çok önemli...

Zira yapılacak çalışmalara devletin ilgili kurumlarının da destek vermesi gerekiyor...

Özetle, tahrip olan kentlerin yaşadığı sorunların çözülmesi için yapılacak çok iş var... Çarpık kentleşmenin yol açtığı sorunların çözülmesi de, bundan sonrasında atılacak her adımın insanların hem beden, hem de ruh sağlığı için uygun şekilde atılması da gerekiyor...
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" diyen Şeyh Edebali'nin torunları olarak,  Allah'ın "En mükemmel eserim" dediği insan için doğru adımlar atmak bize düşer. Bu işin bayraktarlığını insan odaklı yönetim anlayışı ile dünyaya örnek olan Osmanlı Devleti'nin kurulduğu Bursa'nın yürütmesi de çok önemli. Projenin başında Bursa'yı yeniden imar etmeye adayan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın olması da ayrı bir şans...
Alinur Aktaş Bursa'nın yeniden yeşil Bursa olması için deyim yerindeyse canla başla çalışıyor...
Göreve geldikten sonra Bursa'ya 1,5 milyon metrekare yeşil alan kazandırdı. Yeni parklar, bisiklet yolları, raylı sistem etapları ve kırsal kalkınma destekleri ile doğa ile iç içe bir Bursa için büyük bir çaba harcıyor.
"Yıkılamaz" denilen binaları yıkıp, Bursa'nın tarihi aksına her geçen gün hayat veriyor. "Türk Dünyası Kültür Başkenti" ünvanını Bursa'ya kazandırdı...
Yani Başkan Aktaş, Bursa'yı hem dünyada hem Türkiye'de çok iyi temsil ediyor.
Bu vizyon haliyle önce ülkeye sonra dünyaya yansıyacak. Kazanan da insanlık olacak.