Hava Durumu

Korona bahane düşmanlık yapmak oldukça şahane

Yazının Giriş Tarihi: 16.04.2020 14:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.04.2020 14:35

Mutasyon geçirerek Covid-19 adını alan koronavirüs bulaştığı insanlarda ölümcül hasarlara yol açıyor.
Koronavirüs hayvanlarda binlerce yıldır var.
Virüs, inek ve domuzlarda sadece ishal yapıyor, insanlara bulaşan yeni tipi ise özellikle yaşlıları hele birde kronik bir rahatsızlığı varsa genç veya yaşlı ayırmaksızın öldürüyor.
Çok hızlı yayıldığı için bugün dünyanın en ücra köşesine kadar ulaştı.
Yüz binden fazla insanın ölümüne neden oldu.
Bilim dünyası virüse çare bulmak için büyük bir mücadele içinde.
Lakin henüz bir sonuç alınamadı
Bir sonuca ulaşılır mı?
Doğrusu bunu şimdilik bilemiyoruz.
Ancak görünen o ki, Akif'in İstiklal Marşımızda "Tek dişi kalmış canavar" olarak adlandırdığı medeniyet, şu anda tamamen çaresiz.
Önlem olarak sunulanlar da, aslında önlem değil.
Çünkü mesela yüzümüze taktığımız maske bizi o virüsten korumuyor.
N95 denilen en mükemmel maskenin bile, hava boşluklarından virüsler halay çekerek geçebilir.
Öyle ya, virüs gözle görülmeyen minnacık bir varlıktır.
Bilim dünyası canlı mı yoksa cansız bir nesne mi olduğuna bile daha karar veremedi.
***
Covid-19'un dünyayı ele geçirmek isteyen gizemli güçler tarafından laboratuvar ortamında geliştirilen biyolojik silah olduğunu iddia edenler de var.
Bu iddia doğru mu, yoksa yanlış mı bilemiyorum.
Bir ihtimal doğru olabilir.
Ama şehir efsanesinden de ibaret olabilir.
Sonuçta insanlık tarihinde dünya çapında başka salgınlar da olmuş.
Salgınların büyük kısmı da zoonoz diye adlandırılan hayvanlardan geçen hastalıklar.
Tıpkı 14. yüzyılda ortaya çıkan yine Çin kaynaklı kara veba salgını gibi.
Kara veba; farelerden pirelere, pirelerden de insanlara geçmiş.
Salgında yaklaşık 200 milyon insan ölmüş.
Kara veba salgını konusu açılınca kimileri "O zaman tıp ilerlememişti, bu yüzden ölümler çok olmuş" diye ortaya atılıveriyor.
Bugün tıp çok ilerledi, peki ne değişti?
İşte yine insanlar bir salgın sonucunda ölüyorlar, çaresizlik içinde hepimiz kıvranıyoruz.
Virüsü kapmamak için dezenfektanlara, kolonyalara sarılıyoruz, maskelerle eldivenler ile dolaşıyoruz.
Ama virüs; Veliaht Prensleri, Başbakanları, Bakanları bile hasta etti.
Çin'den başlayıp ABD'ye kadar ulaştı ve çok güçlü görünen ülkelerin sağlık sistemini felç etti.
Yoğun bakım üniteleri doldu, hastane koridorları cesetlerle dolup taştı.
Virüs çok güçlü görünen ekonomileri yere serdi, üretim durdu, insanlar evlerinde neredeyse hapsoldu.
Gelelim Türkiye'ye.
Türkiye'de salgının ortaya çıktığı ilk günden bu güne kadar, Sağlık Bakanlığı süreci en iyi şekilde yönetmek için ciddi bir mücadele içinde.
Şu ana kadar, sağlık sisteminde tıkanmaya yol açacak bir yoğunluk yaşanmadı.
Alınması gereken tedbirler aşama aşama uygulama konuluyor.
Hükümet işin ekonomik yönünü de düşünerek bir dizi tedbiri uygulamaya alıyor.
Yerel yönetimlerde, süreci en iyi şekilde yönetmek için çaba harcıyorlar.
Ancak iktidarı bir türlü sevmeyenlere göre, Türkiye'de işler çok kötü.
Bu kesim, sosyal medyadan yaylım ateşine devam ediyor.
Salgına yakalananların milyonları bulduğu, ölenlerin yüzbinleri bulduğu Hükümetin de bunu gizlediğini yayıyorlar!
Bu nasıl olacaksa artık.
Israrla sokağa çıkma yasağı gelmesini istiyorlar, ilan edilince de bunu da beğenmiyorlar.
***
Ön yargılarım yoktur.
Bir konuda kanaat oluşturmadan önce kılı kırk yararım ve kararımı vermeden önce ısrarla gözüme sokulana değil, gözümden kaçırılana ve/veya kaçırılmaya çalışılana veririm dikkatimi.
Ne söylendiğine değil, kimin söylediğine bakarım ve niçin söylediğini anlamaya çalışırım.
Gazetecinin bir konuda kanaat oluşturmadan önce bu şekilde kılı kırk yarması gerekir.
Aksi halde; farkında olmadan birilerinin çıkarlarına hizmet eder.
Bilerek ve isteyerek birilerinin ve kendi çıkarlarına hizmet edenler de var. Onlar ayrı bir yazı konusu.
Buradan geleceğim nokta şurasıdır.
Koronavirüs salgını; Doğayı katleden, mazlumlarım kanı ile beslenen, kendini dünyanın hâkimi olarak görmeye başlayanlar ve bu kesime bilerek veya bilmeyerek uşaklık edenler için ibretlik bir derstir.
Elbette anlayana ve anlamak isteyene.
Nitekim Bakara Suresi'nin 26. Ayet meali şöyledir:
Bakın, Allah, bir sivrisineği [hatta] ondan daha küçük bir şeyi örnek getirmekten kaçınmaz. İmana ermiş olanlara gelince, onun Rablerinden gelen bir hakikat olduğunu bilirler. Hakikati inkâra şartlanmış olanlar ise, "Bu örnek ile Allah ne demek istiyor acaba?" derler. Bu yolla Allah, birçoğunu saptırırken birçoğunu da doğruya yöneltir, fakat fasıklardan (yoldan çıkmışlar) başkasını saptırmaz.
Not: Çeviri olarak Muhammed Esed'in meal tefsirini tercih ettim.
Devam edelim.
Bu salgın daha da büyüyebilir, milyonlarca insan ölebilir veya tam tersi de olabilir, Covid-19 tıpkı SARS gibi kendiliğinden mutasyon geçirerek etkisini yitirebilir.
Her ne olacaksa ömrümüz varsa göreceğiz, ancak şu anda yapmamız gereken bir şey var.
Ne mi?
Ne olacak, birlik ve beraberliğimizi korumak.
Birileri birlik beraberliğimiz bozmak ve devletinizi itibarsızlaştırmak için bilerek veya bilemeyerek uğraş veriyorlar.
Kimi yazar/çizer takımı ve medya grupları Türkiye'de alınan tüm önlemleri küçümsüyor.
Ama mesela Almanya'yı da göklere çıkartıyorlar!
Bunların yazdıklarından biri doğruysa, 5'i çarpıtılmış bilgiler.
Yahu yapılanlar içinde, alınan önlemlerde, illa ki eksikler vardır.
Elbette bu eksiklerin yazılması gerekir.
Lakin, yapılan doğruları neden yazmıyorsunuz?
Bu kafa yapısının benzerleri Bursa'da da var.
Aynı siyasi partinin bir parçasını göklere çıkarırken, diğer parçasını yerin dibine batırıyorlar.
Bak güzelce söyleyelim.
Eleştirin, eksikleri ve aksaklıkları da yazın çizin.
Hatta belgeli bilgileriniz bize de gönderin kaynak gösterip bizde yazalım.

Lakin kimseye iftira atmayın, yalan yazmayın, meydanı da boş sanmayın.
Piyasadaki kimi cahil kargalar zaten kimsenin umurunda değil.
Onları ciddiye alan zaten  yok.
Sözümüz aklıselim olanlara veya bizim öyle kanaat ettiklerimize.
Aman ha, sakın iftira ve yalana başvurmayın.
Böyle bir şeyi kim yaparsa engel olmaya çalışın.
Tıpkı bizim gibi.
***
Dip Not:
Babamım hastane süreci ve sonrasında vefatı nedeniyle bir süredir bu sütunları boş bıraktım. Bundan sonrasında Allah izin verirse sıkça burada olacağım. Sadece yazıyla değil, video yorumlarla da.
Bundan sonrasında, sizi yormayan daha kısa yazılar yazmaya da söz veriyorum.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.