İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu adresi mi şaşırdı? İdam sehpası ile kimlere ne mesaj veriyor?

İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a kafayı öyle bir taktı ki sormayın.
Aklına yatmayan her şeyin sorumlusu olarak Başkan Aktaş’ı görmeye başladı.
Hatta bir gün, “Roma’yı Alinur Aktaş yaktı” diye ortaya çıkarsa, buna bile şaşırmayacağım.
Sayın Türkoğlu, kendini hâlâ öğretmen zannetse gerek, her canı her sıkıldığında Alinur Aktaş’a bol sıfırlı bir karne veriyor.
Buna alıştık artık.
Lakin dün sebebi hikmetini anlayamadığımız bir eyleme daha imza attı sayın Türkoğlu...
Ne mi yaptı?
Anlatayım.
Bir grup partili ile Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi binasının önüne giderek zeytin ağacı dallarından yaptığı bir darağacı (!) bıraktı.
La havleee…
Yahu Türkiye Cumhuriyeti'nde idam cezası, 1984'ten bu yana uygulanmamaktadır ve 2004'te de kaldırılmıştır… İdam cezası önce 2001'de savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar için kaldırılmış, 3 Ağustos 2002'de de "Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde işlenmiş suçlar hariç" şartı ile kaldırılmıştır.
Hatırlatayım istedim sevabına.
Sayın Selçuk Türkoğlu, idam sehpalı eylemi ile kimlere ne mesaj verdiniz sahi?
Gönderdiğiniz basın açıklamasından anladığımız kadarıyla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca 1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan, maden yönetmeliğine tepki göstermişsiniz.
İyi de Sayın Türkoğlu, basın açıklamanızda da anlattığınız üzere o yönetmelik, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce çıkarılmamış ki.
Yönetmelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ait.
Bu durumda, yaptığınız basın açıklamasının adresi yanlış değil mi?
Sahi ne işiniz var Büyükşehir Belediyesi’nin önünde?
Adresi mi şaşırdınız yoksa?
Ayrıca tekraren sorayım.
O idam sehpası da ne oluyor?
Sahi kime, ne mesaj verdiniz kuzum?
Açıklama yaptığınız yer, Bakanlığın Bursa’daki ilgili müdürlüklerinden birinin önü veya Valilik binası olsa bir nebze anlayacağım sizi.
Ama idam sehpasını yine de anlayamadım.
Hani bazen öğrencilerinize anlatır gibi anlatıyorsunuz ya bazı konuları, şu idam sehpası meselesini de bana öylece anlatıverin sevabına.
***
Bu arada çıkarılan o yönetmeliği inceledim.
Öyle iddia ettiğiniz gibi zeytinliklerin talanına falan izin verilmiyor.
Yönetmelikte, eğer bir yerde maden varsa, o alanda çalışma yapılabileceği, cevher alındıktan sonra da alanın eski haline döndürülmesi gerektiği yazıyor.
Sakın yanlış anlaşılmasın, ben yeşil alan talanına karşı olan biriyim.
Ama ülkemizin madenlerinin çıkarılması da gerekiyor.
Bunu da unutmayalım.
Diğer yandan, Bursa’da korkunç bir yeşil alan talanı var.
Bursa’nın zeytinlikleri, şeftali bahçeleri, biber tarları hem de yıllardır talan ediliyor.
İnanmadıysanız veya görmediyseniz bir gün beni arayın.
Sizinle birlikte, benim düldüle binip şöyle bir Mudanya’ya doğru birlikte yol alalım.
Çağrışan’dan başlayıp, Güzelyalı’ya doğru gidelim. Arada Balat’a ve Bademli’ye de uğrayalım. Hatta Tirilye’ye doğru da gidelim. Sonra geriye dönüp bir de Gemlik’e gidelim.
O seyahatimizde Mudanya Belediyesi ve Gemlik Belediyesi tarafından zeytinliklere, şeftali bahçelerine verilen ruhsatlarla yapılan o devasa binaları göstereyim.
Çağrışanı aşıp tepeden Mudanya’ya doğru giderken deniz bile görünmüyor artık… Her yer bina oldu…
Yani gözünüzün önünde zeytinlikler her gün talan ediliyor.
Peki, Sayın Başkan bunlara neden ses etmiyorsunuz sahi?
Mesela Pazartesi günü veya Bayramdan sonra Mudanya ve Gemlik Belediyeleri’nin önünde bir basın açıklaması yapmaya var mısınız?
Söz, bende yanınızda duracağım o açıklama sırasında.
Hatta izin verirseniz birkaç cümle de ben de kuracağım.
Ne dersiniz?