İsmet Karaca her şeye karşı… CHP'li belediye meclis üyesinden vahim iddialar…

Çarşı her şeye karşı derler ya CHP İl Başkanı İsmet Karaca’da öyle.
Bir süredir sesi soluğu çıkmıyordu...Nihayet dün Samanlı’da boy gösterdi İsmet Karaca.
Bursa sanayicisinin dört gözle beklediği, Lojistik Merkezi’ne karşı çıktı.
Yanında CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş, Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan, il yöneticileri ve kadın-gençlik kolları temsilcileri de vardı.
Yaptığı açıklamada, “Burada lojistik merkezi istemezüüük” diye tutturdu.
Bununla da yetinmedi Karaca.
Nemi yaptı?
Anlatayım.
Yıllardır talan edilen Bursa Ovası’nın tüm sorumluluğunu bugünkü yöneticilere yıktı… Ha birde Cumhurbakanı Erdoğan’ın soğuk algınlığı geçirmesi nedeniyle ertelenen bir dizi açılış ve sonrasında yapılacak mitingin için, “Bursa’da miting bile yapamadılar” diye dedi.
“Soğuk algınlığı bahane” demeye getirdi.
İyi de Sayın Kılıçdaroğlu’da Bursa mitingini ertelemedi mi daha çok kısa süre önce? O gün AK Parti İl Başkanı çıkıp, “Canan Karatay bahane” dedi mi?
Neyse AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan sosyal medya hesabından tepkisini gösterdiği için bu konuyu sonraya bırakalım.
*
Deveye, “Neden boynun eğri?” diye sormuşlar. “Nerem doğru ki?” diye cevap vermiş.
İsmet Karaca’nın dün yaptığı basın açıklamasını okuyunca zihnimden tam da bunlar geçti.
Zira İsmet Karaca’nın yaptığı açıklamaların düzeltilecek yanı yok.
Şöyle ki:
Malum iki yıldan fazla bir süre koronavirüs pandemisi dünyayı kasıp kavurdu… Tam işler düzeliyordu ki, görünürde Rusya Ukrayna arasında ama gerçekte ABD ile Rusya arasında başlayan savaş patladı… Bu savaş, dünyanın zaten allak bullak olan dengelerini yerle yeksan etti… Baş gösteren ekonomik krizin üzerine birde gıda kriz yaşıyor tüm dünya…
“Her kriz fırsatla gelir” derle ya, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da çifte krizi fırsata çevirme derdine düştü… Şu sıralarda ülkeyi karış karış gezip vatandaşlara bolca mavi boncuk dağıtıyor.
Eğer çatırdamakta olan altılı masayı ikna edebilirse Cumhurbaşkanı adayı olacak… Sonrasında da, ekonomik krizin şişirdiği yelkenlerle Cumhurbaşkanı olmak istiyor.
Bu yüzden de, sanayiciye, işçiye, çiftçiye, esnafa, türlü vaatlerde bulunuyor.
Lakin bir yandan, CHP’li eski yeni belediye başkanlarının, milletvekillerinin, il ilçe yöneticilerinin yolsuzluk ve çapkınlık skandalları ile diğer yandan da, Bursa il Başkanı İsmet Karaca benzeri CHP’nin eski alışkanlıklarını ısrarla devam ettiren yöneticileri ile uğraşıyor…
Neden mi?... E buyurun işte, İsmet Karaca ve yanındaki heyet, daha dün Bursa sanayicisinin en önemli ihtiyaçlarından bir olan Lojistik merkezine karşı çıktılar ya… Gerçi Karaca, ben bunu yazınca çıkıp, “Yok efendim ben lojistik merkezine değil, yerine karşıyım” diyecektir.

Yersek…

*
Şimdi de, “Karaca’nın dünkü açıklamasının düzeltilebilecek hiçbir yeri yok” cümlemizi de açıklayalım.
İsmet Karaca, Lojistik Merkezi’nin inşaatından yola çıkıp bugüne kadar Bursa’daki şeftali ağaçlarının katledilmesinin tüm suçunu mevcut yönetime atmış… Hızını alamayıp, AK Parti’nin talancı, yağmacı olduğunu söyleyip Moğol istilasının bile hafif kaldığını iddia etmiş dünkü açıklamasında… Neredeyse Roma’yı da yaktılar diyecek.
Lakin bunları söylerken, birkaç gün önce kendi kalesine yediği golden hiç bahsetmemiş Sayın Karaca... Çünkü CHP Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Avukat Ercan Korkmaz Bursa Bakış adlı haber sitesine şu açıklamaları yaptı birkaç gün önce.
“Ben dürüst siyaset ilkesiyle çıktığım bu yolda, bu gibi ayak oyunlarını gündeme getirdiğim için partimde bile istenmeyen adam ilan edilmeye çalışıyorum. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na buradan sesleniyorum. Sayın genel başkanım isterseniz beni çağırın, isterseniz müfettişleri gönderin Bursa'da yaşanan oyunları bir bir size anlatayım.
En basit örnek olarak, Mustafa Bozbey ve Turgay Erdem'in yakınlarının kurduğu mimarlık şirketinin Nilüfer bölgesinden yaptığı işlere bir bakın. Bütün büyük ve tartışmalı projelerin altında memlekette sanki başka mimarlık şirketi yokmuş gibi bu şirketi ve etik olmayan ilişkileri görüyoruz. Bir belediye başkanı kendi ilçesinde mimarlık yapabilir mi? Bu etik ilkelere sığar mı? Bu sadece basit bir örnek bundan çok daha çarpık işler var. Parti içi müfettiş ve disiplin süreçleri işletilmeli.”
Vay, vaay, vaayy… İddialar bakın hele… Hem de bir CHP’li söylemiş bunları.
“Rant”, diyorsunuz, “talan” diyorsunuz ama kendi partilinizin CHP’li eski/yeni belediye başkanları hakkında yaptığı bu vahim iddiaları yalanyamadınız bile… Siz önce kendi gözünüzdeki çöpü çıkarın yahu Sayın Karaca.
Haydi, Menderes ve Menemen’i boş verelim de, kendi partiliniz olan Ercan Korkmaz, Bursa’da yılladır yönettiğiniz Nilüfer’den bahsediyor… Yıllar önceden Büyükşehir Belediye Başkanı ilan edilen, 20 yıl boyunca Nilüfer’i yöneten Mustafa Bozbey ve yıllarca Belediye Başkan Yardımcılığı yapıp halen Belediye Başkanı olan Turgay Erdem’den söz ediyor yahu…
Sayın Karaca, bu ikili tarafından Nilüfer yıllarca katledildi ve katledilmeye devam ediyor.
Hatta bugünkü Nilüfer Belediye Başkanınız, başkan yardımcısı olduğu dönemde gölete nazır kaçak malikâne bile yaptı… Gerçi yıkıldı ama olsun.
Ayrıca kaçak olduğu için yıkılan o malikânenin kapısına kadar asfalt gitti yahu… Hiç mi vicdanınız sızlamadı bunlar olurken?...
Gerçi başkanınız, “orası benim değil, falancanın” demişti ama falanca da kayınçosu çıkmıştı...
Üstelik Nilüfer’de talan hala durmadı, güzelim ağaçlar kesilip villa oluyor.
CHP’li Belediye tarafından yılardır yönetilen ve yönetilmeye devam eden Nilüfer’in Çalı Kayapa’da, Hasanağa’da, Akçalar mahalelelrinde ve daha bilumum yerlerde talan bir türlü durmuyor.
Bu talanı ifşa eden de yabancı değil ha, kendi belediye meclis üyeniz…

Ya Mudanya?

Orada da zeytin ağaçları talan edildi, edilmeye devam ediyor.
Gemlik’e gelmeyeyim orada, talanın üstüne birde televole işleri de var çünkü.
Neyse, daha çook konu var ama bugünlük bu kadar yetsin, günler çuvala girmedi ya?