Festival böyle yapılır

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nce ilki düzenlenen “İpeksi Lezzetler Gastronomi Festivali”nden söz ediyorum.

Muhteşem bir organizasyondu.

İlkti ama neredeyse hatasızdı.

Düşünenin, yapanın eline emeğine sağlık. 

***

Tekstil, otomotivin ve mobilyanın kalbinin attığı kentiz.

Lakin mobilyanın dışında dünya markasından vaz geçtim, Türkiye’ye mal olmuş bir markamız bile yok.

Tekstilcimiz fasonculuk yapıyor, otomotivcimiz ünlü markalara parça üretiyor.

Hepsi bu kadar…

Allah’tan TOGG fabrikası Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın girişimleri ile Bursa’da kuruldu.

Ve yine Allah’tan İnegöllü mobilyacılar var.

İçlerinden Çilek adı ile dünya markası bile çıkardılar.

Bu ayıbı da, Bursa’yı uzay üssü yapacağını iddia eden BTSO yönetimine bırakıyorum ve devam ediyorum.

Neyse ki, Bursa’da gıda sektörü var.

Maşallah Bursa’yı Türkiye’ye de dünyaya da gıdacılar tanıtıyorlar.

Öyle ki, Bursa’nın gıda markaları saymakla bitmiyor.

Cardelion markası ile dünya markası olma yolunda ilerleyen Kardelen kestane şekerini en başa yazalım.

Bitmedi.

Sütaş, Eker, Tat, İskender, Şener Helva, Köfteci Yusuf, Orhan Köfte, Zeynel Köfte isimlerini bu ülkede duymayan mı var?

Veya Kemalpaşa tatlısı, döner kebap, pideli köfte, cantık, süt helvası yemeyen mi var?

Evliya Çelebi bugün yaşasaydı, “Velhasıl Bursa gastronomi kentidir” derdi herhalde.

Sahi Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu olan BTSO’nun yöneticilerinin bunca yıldır aklına Bursa’da bir gastronomi festivali yapmak neden gelmedi?

Birkaç ay önce yapılan mini festivali saymam kusura bakmasınlar.

Neden mi?

Neden olacak, kimsenin böyle bir festival yapıldığından haberi bile olmadı.

Kendileri çalıp kendileri oynadılar orada…

***

Türkiye’de gastromi denilince Gaziantep, Şanlıurfa, Adana akla geliyor.

Ama bunca zengin yemek kültürüne sahip Bursa’nın ise esamesi bile okunmuyor.

Daha doğrusu okunmuyordu.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan festival, bu algıyı değiştirecek çünkü.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş plansız ve kontrolsüz sanayileşme yüzünden çevresi katledilen, tarihi eserleri çarpık kentleşme yüzünden yok olmak üzere olan Bursa’da turizm konusunda çok önemli adımlar atıyor.

Önce tarihi eserleri habis bir ur gibi saran ucube binaları yıktı.

Böylece Ulucami ve hanlar bölgesinin yüzü gözü ortaya çıktı.

İlçe belediyeleri tarafından, “çiçek gibi yapma” vaadi ile teslim alınıp perişan edilen sahilleri geri alıp, çok önemli yatırımlar yaptı.

Böylece Bursa’ya turizm kenti hüviyeti kazandırmak için çırpınıyor.

Başkan Aktaş, şimdi de Bursa lezzetlerini tanıtmak için “İpeksi Lezzetler Gastronomi Festivali”nin ilkini düzenledi.

Festivalde festivaldi hani…

Renkli kortej yürüyüşü ile başlayan festival kapsamında dev bir mutfağa dönüşen Merinos Park, Bursalıların akınına uğradı.

Ünlü şefler hünerlerini sergiledi, konserlerde gençler neşelendi, Büyükşehir Belediyesi tarafından sürekli desteklenen Bursa’nın üretici kadın kooperatif ve dernekleri de el emeklerini sergileme imkânı buldular.

En uzun börek yeme yarışması, baklava yeme yarışması ve en fazla tahinli pide yeme yarışmaları da hem çekişmeleri hem de renkli görüntülere sahne oldu.

Bursalılar özellikle Pazar günü Merinos Parkı’na adeta akın ettiler.

Böylece Bursa, tarihinde ilk kez neredeyse eksiksiz dev bir organizasyona sahne oldu.

Emeği geçenleri de, düşünenleri de, uygulayanları da tebrik ediyorum.

İnşallah devamı da gelir bu festivalin.

***

Yeri geldi önerilerimizi sunup eleştirilerimizi de yapalım.

Önce önerimiz.

Bursa’nın Afyon ve Denizli’ye kaptırdığı termal kent hüviyeti ve Palandöken’e kaptırdığı kış turizm merkezi hüviyetine tekrar dönmesi için de gerekli adımlar atılmalı.

Şimdi de eleştirilerimiz.

Festival süresince Bursa’ya mal olan ünlü kebapçıları gözlerim aradı ama göremedi.

Oysa böyle bir festivalde belki de en ön sırada olmalıydılar.

BTSO’ya hiç girmemeyim.

Zira onlar şu an rakipsiz girdikleri seçimde kimleri komite ve meclis üyesi seçeceklerini hesaplamakla meşguller.

Bursa’ya bir 4 yıl daha kaybettirecekler ya…