Alinur Aktaş'ın yoğurt yiyişi farklı!

Son günlerde yayın yaptığı binanın aslına uygun şekilde kullanılmadığı belgelerle açık olarak ortada olan bir haber sitesinin yazarları Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ı hedefe alarak yazılarıyla saldırıyor.  

Saldıranlar kimler? Meslektaşlarım... Bazılarıyla bir dönem birlikte çalışmıştık bile... Şimdi Alinur Aktaş ile haber ilişkisi haricinde oturup ne çay içmişliğim var ne yemek yemişliğim var. Ya basın toplantılarında bir araya geldim ya da özel röportajlarda...

Yani şunu söylemeye çalışıyorum. Ben bu konuyla ilgili bu yazıyı hür irademle yazıyorum. Bu tüm yazılarım için geçerli. Gizli, saklı bahçelerde kimselerden talimat almıyorum şükürler olsun.

Neden saldırıyorlar Alinur Başkana?

Cevabı çok basit.

Alinur Başkan bazılarının alıştığı şekilde yoğurt yemiyor. Bu adamın yoğurt yiyişi farklı. Kanunsuz iş yapmıyor. Bursa'nın parasını çarçur etmiyor. Yanlış projeleri hayata geçirmiyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin paralarını basın kuruluşlarına akıtmıyor. Teşkilatıyla kavgalı değil. Açıkçası Alinur Aktaş'ı hedef noktasına oturtacak çok da malzeme yok.

Böyle olunca ne oluyor. Konu bulamıyor, "Eskiden böyleydin, şimdi böylesin" gibi ergen eleştirilerini andıran,  ara ara İnegöl'den geldiğine dem vurularak, sözüm ona 'küçük yerin adamı' yaftalaması gibi ucuz bir üslupla saldırmaya çalışıyorlar. 

Ha bu arada İnegöl, Malatya'nın bir ilçesi değil, şehrine yıllardır başta ihracat ve istihdam olmak üzere birçok yönden kıymet katan Bursa'nın önemli bir ilçesidir. Yani Bursa'nın bir ilçesidir. 

Hafızam beni yanıltmıyorsa Alinur Başkan, söz konusu internet sitesinin 31 Mart seçimlerinden öncesinde de hep hedef tahtasındaydı. İlk dönemde meslek tabiriyle ince ince kıymaya çalışılırken, geldiğimiz noktada satırla gelişigüzel ve kontrolsüz bir şekilde saldırılmaya başlandı o ayrı tabi... Sürekli sonradan doğru olmadığı kanıtlanan haberlerle hedef alındı. Yani bu yıkım işini onların ifadesiyle keyfi bir şekilde yapmak isteseydi şimdi değil de o zamanlarda da yapabilirdi. Ama bir şantiye konteyneri ya da prefabrik bir yapıda, inşaat faaliyeti yürütüyor gibi görünürken, medya faaliyetinin yürütülmesi vatandaşları rahatsız etmiş ve CİMER'i ihbar yağmuruna tutmuşlar. Ayrıca 13 şirket bir konteynere nasıl sığdırıldı? Bu da ayrı bir konu... Alinur Aktaş, oradan gelen direktifi yok sayıp yıkım işlemini gerçekleştirmemiş olsaydı, o zaman da, "Alinur Aktaş Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne bir beden büyük geldi" mi denecekti? Ya da "İnegöl'den iyi ki geldi" mi denecekti? Veya "Bizim tüm anlattıklarımızı çok net anladı teşekkürler başkan" başlıkları mı atılacaktı?

Ben kimsenin avukatı değilim. Kaldı ki Alinur Aktaş'ın benim avukatlığıma da ihtiyacı yok.

Birkaç gündür yakından takip ettiğim bu temeli ve dayanağı olmadan yapılmaya çalışılan 'güdük' linç hareketine bu mesleği hakkıyla yapmaya çalışan biri olarak daha fazla tahammül edemedim...

Yazının başlığında da dediğim gibi "Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır"... Hele ki, kamu menfaatinin gözetilmesi konusunda hassasiyetini yakından takip ettiğimiz Alinur Aktaş'ın çok çok farklı... Sanırım birileri Alinur Aktaş üzerine hesap yaparken bu kadar 'dişli' çıkacağını düşünmüyordu...