Hava Durumu

Alışılmamış İnsan - Leonardo Da Vinci

Yazının Giriş Tarihi: 08.04.2017 13:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.04.2017 13:33

İtalyan Rönesans sanatçısı Leonardo da Vinci çağının ötesinde yaşamış en ünlü isimlerdendir. Gerek resimleri gerek çizimleri gerek merakı bugün bile algı düzeyinin dışında bir takım sorularla karşımıza gelmektedir. En çok adının anıldığı tablosu “Mona Lisa”, Da Vinci’nin en büyük sırlarındandır.

Mona Lisa, kadın mı erkek mi bir tarafa, bugün bazı araştırmacılar yaptıkları ışık oyunları aracılığıyla tablonun arka planda kalan çizimlerinde gizlenmiş bir uzay mekiği prototipi olduğunu bile ayrıntılı şekilde anlatmaktadır. Peki Leonardo’nun bu kadar farklı bir görüşe sahip olmasını sağlayan şey neydi?

Havaya, kuşlara hatta uzaya olan bu merakı bugün kullandığımız birçok şeyin temellerini atmasını sağladı.

Örneğin, o dönemde henüz var olmamış ama  çizimlerini yaptığı bir çok şey vardır; helikopter, paraşüt, makinalı tüfek, zırhlı araçlar , kendi hareket eden araba (bunun için ilk robotik araba diyorlar) , insana benzeyen ve  hareket edebilen robotumsu şövalye (ilk insanımsı robotik), suyun altında hareket etmeye yarayan kıyafetler vb... Şüphesiz bir çoğu birçok yarara sebep olduğu gibi birçok zarara da sebebiyet vermiştir. Tıpkı evrim gibi olması gereken ya da doğru olan değil aksine popülasyonda rağbet gören kabul edilmiştir.

O dönem için işlerine yarayan kabul görüp hayata geçirilmiş anlamlandıramadıkları ise sonraları çözülebilmiştir. Ve hala çözülmeyi bekleyenler, zihin olgularımızın gelişmesiyle evrilen beyinlerimizin torunları tarafından çok daha farklı açılardan anlanacaktır.

Çalışmalarının günümüze nasıl ışık tuttuğunu “robotik insan” diye adlandırılan eserinin üstündeki gözlerin kimler ve nerelerde kullanıldığından az çok anlayabiliriz.

Leonardo’nun zengin patronu Lodovico Sforza’nın partilerinde eğlence amaçlı kullandığı düşünülen bu robot şövalyenin gerçekten yürüyüp, hareket ettiği bilinmiyor ancak makaralar ve çarklarla çalışan bu sistemin bir benzeri 2002 yılında robotik uzmanı Mark Rosheim tarafından tekrar üretildi. Rosheim bu tasarımların bazılarını ise NASA’nın robotlarında kullandı. İşte 500 yıl sonra Da Vinci ‘nin icatları dünyayı aşarak uzayda yerini almış oldu.

Dünyanın ihtiyaç listesini kestirmeden insanlığın eline veren biridir Da Vinci.

Bir diğer yönüyle adından bahsedecek olursak  Da Vinci’nin Simon tarikatınında bir üyesi olduğu söylenir. Hatta Victor Hugo, Newton ve Botticelli gibi bir çok önemli isminde bu tarikata üye oldukları, eserlerinde bu tarikat ve amaçlarıyla ilgili bir çok simgenin olduğu söylenmekte. Konudan uzaklaşmamakla beraber bir çok değerli ismin  altında bir tarikat adıyla anılması ve her birinin günümüze kadar uzanan eserleri de akıllara bir çok soru getirmekte.

Rönesans’ın simgesi Leonardo Da Vinci, Mona Lisa ve Son Yemek adlı tablolarını sanat dünyasına bir miras olarak kazıdı. Leonardo15-16 yy. arasında yaşamış eşsiz biridir. Genelde bilimsel çalışmalarının yayımlamaktan hiç hoşlanmaz, çalışma notlarını kendi okuyabileceği şekilde yazardı. Yazıları 400 yıl kadar uzun zamanda mahzende kalmış ve yaklaşık 5000 sayfalık kitap sağdan sola doğru yazmıştır. Leonardo’nun bu zor yazımı ancak ayna yardımı ile okunabildi.

Leonardo fizyolojinin gelişmesine yaptığı çalışmalar arasında en önemlisi olarak kanın işlevi diyebiliriz. Organizmadaki kanı doğadaki devinimine benzetir. ‘‘Yağmurun yağmasıyla deniz ve göllerde toplanır daha sonra suyun buharlaşmasıyla yeniden yağmur olarak düşmesi için su bulutlara geri döner. Bu buluş yüzyıl sonra Harvey tarafında doğrulanmış ‘‘kan dolaşımı’’ denmiştir. Leonardo bu çalışmalarıyla yetinmemiş astronomiye de önem vermiştir. Hatta bu alanda, Kopernik teorisi öncülüğünde yer aldığı söylenebilir.

Tarihe adını, Rönesans döneminin İtalyan mimarı, mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltıraşı ve ressamı olarak yazdıran Da Vinci’nin bir diğer tanınmış ve gizemi çözülememiş eseri” Son Akşam Yemeği”'dir. Gizli dini ögeleri aktardığı düşünülen bu tablo yine Mona Lisa kadar gizemini korumaktadır. 4.5 metreye 8.8 metre bir boyuta sahip resim için sunulan açıklamalar ise dudak uçuklatan cinsten. İçinde barındırdığını düşündükleri notalardan 40 saniyelik şarkı besteleyenler bile var. Resmî görmek isteyenlerin iki buçuk ay öncesinden bilet almaları gerektiği söyleniyor.

1485-1490 yıllarında doğa, mekanik, geometri, uçan makinelerin yanı sıra, kilise, kale ve kanal gibi mimari yapılarla ilgilendiği bilinmekte ve aynı zamanda kiliseden gizli anatomi çalışmaları yaptığı da... İlgi alanı o kadar genişti ki, başladığı çoğu işi bitiremedi. 1490-1495 yıllarında çalışmalarını ve çizimlerini deftere kaydetme alışkanlığı geliştirdi. Bu çizimler ve defter sayfaları, asırlar boyunca müzeler ve kişisel koleksiyonlarda toplandı.  Hatta bu koleksiyonculardan biri  Microsoft’un kurucusu Bill Gates’tir. Leonardo’nun özellikle hidrolik alanındaki çalışmalarının el yazmalarını topladığı da bilinmekte.

Ne düşündüğünü, ne planladığını hatta neyi yapamadığını anlamak isteyenler hep peşinden koştu. Benim için en önemli ve ilgimi çeken yaşama bakış açısıdır.

“Bir gün hayvanların öldürülmesine de insanların öldürülmesi gibi bakılacak.”  Ve “Benim bedenim diğer yaratılanlar için mezar olmayacaktır” sözleri özünde nasıl bir insan olduğunu ve hangi çerçeveden baktığını bize az çok anlatmakta.

 Evrensel bir deha olan Leonardo, son günlerini şöyle anlatmış ‘‘Nasıl yaşamam gerektiğini anlamaya başladığımda nasıl ölmekte olduğumu gördüm’’. Leonardo 67 yaşına geldiğinde zihninin labirentlerinde gezmekten yorulmuş ve beyninin hızına yetişemeden bedeni yorulmuştu. Bunu daha fazla kaldıramayan Da Vinci 2 Mayıs 1519 yılında dünyaya gözlerini yumdu. Sürekli çalışan bir beyin… Belli ki dünyanın gerekliliği için tasarlanan bir zihindi... Herkeste olmayandan çokça, insanlıktan birazcık.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.