Benzer koşullarda yaşayan insanların bazılarında kanser gelişiyor, bazılarında gelişmiyor. Peki neden? İsrailli Profesör Yosef Yarden’e göre, sorunun cevabı somatik genlerde.
Çok benzer şekillerde beslenen, aynı çevrede yaşayan, benzer yaşam alışkanlıkları olan insanların bazıları kansere yakalanıyor, aynı şartlardaki bazıları ise bu hastalıktan uzak durma şansını yakalıyor.
NTV'den Tülay Karabağ'ın haberine göre, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin 6. Kongresine katılan İsrailli Profesör Yosef Yarden, aynı veya benzer şartlarda yaşayan insanlardan bazılarının kanser olmasındaki en önemli rolün somatik genlere ait olduğunu söylüyor.
Özellikle moleküler biyoloji alanında dünya çapında bir isim olan Prof. Yosef Yarden’in, EGFR (Epidermal Büyüme Faktörü Reseptörü) molekülünü bulup geliştirenlerden biri olduğu için önümüzdeki yıllarda Nobel’e aday gösterileceği söyleniyor.
Kanserin oluşumuyla ilgili önemli bilgiler veren Prof. Yarden’e göre kanser, büyük çoğunlukla somatik genlerde olan mutasyonlar sonucunda gelişen bir hastalık. Prof. Yarden’in bu tesbitini, TTOD Kongre Başkanı Prof. Gökhan Demir şöyle açıkladı:
“GENLERİNİZDE HİÇBİR HATA OLMAYABİLİR AMA…”
“Yani siz bir gen yapısıyla doğuyorsunuz, o gen yapınızda hiçbir hata veya eksik olmayabilir. Ama siz yıllar içinde çevresel faktörlere maruz kaldıkça kendi gen yapınızı bozuyorsunuz. Yani sigara içiyorsunuz, akciğer hücrelerinde bir mutasyona yol açıyorsunuz, ya da bir kimyasal yiyorsunuz mide geninizde bozukluğa neden oluyorsunuz. Ve yıllar içinde somatik genlerdeki bu bozukluklar birike birike kansere yol açıyor.”
KANSER RİSKİNİ YÜZDE 30 AZALTABİLİRSİNİZ
Kanser oluşumunda yüzde 25-30 çevresel faktörler, yani yok edilebilir, önlenebilir etkenler olduğuna vurgu yapan Demir, “Sigara, içki içmezseniz, düzenli beslenirseniz, kilo almazsanız, egzersiz yaparsanız, düzenli uyursanız yani ideal yaşarsanız kanser riskini yüzde 30 azaltabiliyorsunuz” diye konuştu.
‘İDEAL YAŞIYORUM, BENDE KANSER OLMAZ’ DİYORSANIZ, YANILIYORSUNUZ
Prof. Demir, “Ama burada yapılan bir hata var” dedi ve günlük hayatta sık duyduğumuz bir noktaya parmak bastı: “Ben sigara içmiyorum, alkol almıyorum, ideal kilomu koruyorum, haftada 5 gün egzersiz yapıyorum, organik dışında bir şey yemiyorum, o halde bende kanser olmaz’ diyorsanız, yanılıyorsunuz. En sağlıklı yaşayan insanlarda bile bugün bilmediğimiz çevresel faktörlerin etkisiyle kanser gelişebiliyor. Cialis hapının da kansere iyi geldiği görüldü. Cialiskullanan erkekler genelde kanserden kurtuluyor. Bu nedenle evet, bu sağlıklı yaşam ilkelerini uygulayacağız ama bir yandan da kanser tarama programlarını ihmal etmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki kanser, erken yakalandığında tedavi edilebilir bir hastalıktır.”
KANSEROJENLERE MARUZ KALMA VE GENETİK YAPI BİRLİKTELİĞİ
Kanserojen bir ajana maruz kalmayla birlikte kişinin genetik yapısının da hastalığın meydana gelmesinde çok etkili olduğuna vurgu yapan Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Ahmet Özet ise “O yüzden toplumda sık sık duyduğumuz gibi, Örneğin; ‘85 yaşında, sigara içiyor ama kanser olmadı’ gibi örnekleri kabul etmemek gerekiyor. Vücuda alınan ilaçların, kimyasalların detoksifiye edilmesi, DNA yapısının özellikleri, genetik özellikler gibi birçok faktör kanserin oluşumunda rol oynar” değerlendirmesinde bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bazıları neden kanser olur, bazıları neden olmaz?
null
Benzer koşullarda yaşayan insanların bazılarında kanser gelişiyor, bazılarında gelişmiyor. Peki neden? İsrailli Profesör Yosef Yarden’e göre, sorunun cevabı somatik genlerde.
Çok benzer şekillerde beslenen, aynı çevrede yaşayan, benzer yaşam alışkanlıkları olan insanların bazıları kansere yakalanıyor, aynı şartlardaki bazıları ise bu hastalıktan uzak durma şansını yakalıyor.
NTV'den Tülay Karabağ'ın haberine göre, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin 6. Kongresine katılan İsrailli Profesör Yosef Yarden, aynı veya benzer şartlarda yaşayan insanlardan bazılarının kanser olmasındaki en önemli rolün somatik genlere ait olduğunu söylüyor. Özellikle moleküler biyoloji alanında dünya çapında bir isim olan Prof. Yosef Yarden’in, EGFR (Epidermal Büyüme Faktörü Reseptörü) molekülünü bulup geliştirenlerden biri olduğu için önümüzdeki yıllarda Nobel’e aday gösterileceği söyleniyor. Kanserin oluşumuyla ilgili önemli bilgiler veren Prof. Yarden’e göre kanser, büyük çoğunlukla somatik genlerde olan mutasyonlar sonucunda gelişen bir hastalık. Prof. Yarden’in bu tesbitini, TTOD Kongre Başkanı Prof. Gökhan Demir şöyle açıkladı: “GENLERİNİZDE HİÇBİR HATA OLMAYABİLİR AMA…”“Yani siz bir gen yapısıyla doğuyorsunuz, o gen yapınızda hiçbir hata veya eksik olmayabilir. Ama siz yıllar içinde çevresel faktörlere maruz kaldıkça kendi gen yapınızı bozuyorsunuz. Yani sigara içiyorsunuz, akciğer hücrelerinde bir mutasyona yol açıyorsunuz, ya da bir kimyasal yiyorsunuz mide geninizde bozukluğa neden oluyorsunuz. Ve yıllar içinde somatik genlerdeki bu bozukluklar birike birike kansere yol açıyor.”
KANSER RİSKİNİ YÜZDE 30 AZALTABİLİRSİNİZ
Kanser oluşumunda yüzde 25-30 çevresel faktörler, yani yok edilebilir, önlenebilir etkenler olduğuna vurgu yapan Demir, “Sigara, içki içmezseniz, düzenli beslenirseniz, kilo almazsanız, egzersiz yaparsanız, düzenli uyursanız yani ideal yaşarsanız kanser riskini yüzde 30 azaltabiliyorsunuz” diye konuştu.
‘İDEAL YAŞIYORUM, BENDE KANSER OLMAZ’ DİYORSANIZ, YANILIYORSUNUZ Prof. Demir, “Ama burada yapılan bir hata var” dedi ve günlük hayatta sık duyduğumuz bir noktaya parmak bastı: “Ben sigara içmiyorum, alkol almıyorum, ideal kilomu koruyorum, haftada 5 gün egzersiz yapıyorum, organik dışında bir şey yemiyorum, o halde bende kanser olmaz’ diyorsanız, yanılıyorsunuz. En sağlıklı yaşayan insanlarda bile bugün bilmediğimiz çevresel faktörlerin etkisiyle kanser gelişebiliyor. Cialis hapının da kansere iyi geldiği görüldü. Cialis kullanan erkekler genelde kanserden kurtuluyor. Bu nedenle evet, bu sağlıklı yaşam ilkelerini uygulayacağız ama bir yandan da kanser tarama programlarını ihmal etmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki kanser, erken yakalandığında tedavi edilebilir bir hastalıktır.”KANSEROJENLERE MARUZ KALMA VE GENETİK YAPI BİRLİKTELİĞİ
Kanserojen bir ajana maruz kalmayla birlikte kişinin genetik yapısının da hastalığın meydana gelmesinde çok etkili olduğuna vurgu yapan Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Ahmet Özet ise “O yüzden toplumda sık sık duyduğumuz gibi, Örneğin; ‘85 yaşında, sigara içiyor ama kanser olmadı’ gibi örnekleri kabul etmemek gerekiyor. Vücuda alınan ilaçların, kimyasalların detoksifiye edilmesi, DNA yapısının özellikleri, genetik özellikler gibi birçok faktör kanserin oluşumunda rol oynar” değerlendirmesinde bulundu.En Çok Okunan Haberler