Kemal Kılıçdaroğlu Bursa programını iptal edip neden Amerika'ya gidiyor?

Şahsen ben de, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı noktasındaki emsalsiz ısrarını, içerdiği büyük risk hasebiyle yanlış bulanlardanım. 
Aday olması her şartta hakkıdır.
Ve fakat, aldığı risk çok ama çok büyüktür.
Bu arada ben, Rabbi yessir Ekrem İmamoğlu ile kapı gibi ülkücü Mansur Yavaş'a da, (her iki isimde de ne bulunduğunu hiç anlayamadan) karşıyım. 
Ekrem İmamoğlu, insanın içini kıyır kıyır edecek kadar popülist. Üstelik de sakil popülist. Mansur Yavaş desen... Kökeni, dünya görüşü malum!
Olmaz yani... Olması teklif dehi edilemez. 
Bu noktada Kemal Kılıçdaroğlu, (bir nevi) ister istemez CHP'nin tek adayı konumunda.
Sonunda gına geldi ve çekti bir güzel restini!
Önce, şu ana kadar gıkı çıkmayan Mansur Yavaş (mecburen) desteğini açıkladı. 
Ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Abla, "babasının partisi CHP"nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na beklemediğim kadar şık bir şekilde destek verdi. (Lakin, Meral Abla bu şıklıktan bir süre sonra, gidişata göre siyaseten maraza çıkarabilir. "İstedik, denedik. Bakın görün olmuyor. Olmayacak. İnat ve ısrar etmeyip, çekilin diyebilir." İşkilliyim.)
Hasılı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin yegane Cumhurbaşkanı Adayı olarak sahada.
Millet İttifakı bileşenlerinin yakın ve orta vadede nasıl tavır geliştireceğini ise zaman gösterecek.
Misal...
Kraliçe'nin terk-i diyar etmesinden sonra, bir nevi öksüz kontenjanından moral motivasyonu bozuk olan Ali Babacan, yeterince metin olup, bu zorlu günleri atlattıktan sonra nasıl bir tepki verecek?
Bahsi geçmişken...
Yahu o nasıl ölmek öyle? Ölüp de gidememek?
96 yaşına kadar ka... kakıyorsun! Bunun tam 70 yılında hüküm sürüyorsun.
Nihayetinde ölüyorsun... Kesmiyor. 
Bu kez de cenazeni tam 11 gün boyunca oradan oraya taşıyorlar, millet ağlasın, zırlasın, çiçek versin, saygıda kusur etmesin. Ölün geçerken önlerinden, reverans yapsın diye!
O da kesmiyor.
Cenazene katılan devlet adamlarını felan, hoplata zıplata toplu taşımalarda gezdiriyorsun! (Yer bulamayıp, tutamaklara tutunarak, sallana sallana geleni gördü bu gözler.)
Ne hudutsuz bir kibir...
Ölsen de hükümransın. Ölsen de hükmün baki! Cenazene dahi biat ettiriyorsun!
Neyse...
Mümkün olabilirse rahmet olsun. Sayın Babacan'a da buradan baş sağlığı dilemiş olayım. 
***
Ne diyorduk?
6'lı Masa nasıl karşılar Kemal Kılıçdaroğlu'nun "tek aday" pozisyonunu?
Meral Abla (şimdilik) jestin kralını yaptı. HDP anında destek verdi. Biri yasta. Diğerlerinin durumu çok da önemli değil.
Bu riskli karar hayırlı olsun.
***
Dedik ve Bursa kulislerine geldik.
Bakalım, CHP Bursa kulisleri nasıl karşılamış Kemal Kılıçdaroğlu'nun tek adaylık hamlesini?
Geneli mutlu ve hatta umutlu gibi.
Ennn çok da vekillik hayali kuranlar sosyal medya hesaplarından #yanındayız demekteler. 
Görüştüklerim, "bu iş birinci turda biter" hesabındalar:
"Yüzde 25 CHP alır. Koy üzerine İYİ Parti'nin yüzde 15'ini... Onun da üzerine koy HDP'nin en az yüzde 10'unu. Diğerleri falan derken, bu iş birinci turda biter."
Hesapları bu yönde. Mutlulukları tavan.
...da, olan CHP Lideri'nin bir söre önce açıklanan resmi Bursa ziyaretine oldu!
Ki, o da şöyle oldu:
Kemal Kılıçdaroğlu'nun önce, 11 Ekim'de, Mudanya Mütarekesi'nin 100. yıl etkinliklerine katılmak üzere Bursa'ya geleceği açıklandı.
Sonra...
Bozbey felan araya girdi. 14-15 Ekim'de Bursa'da olacak diye ilan edildi.
Derken CHP Lideri adaylık restini çekti. 
Veeee ansızın devreye ABD ziyareti girdi! (Ki, ne sevimsiz. Ne kurcalanacak türden gereksiz...)
CHP Bursa Örgütü de basından öğrendi ki, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 9-13 Ekim'de tarihleri arasında, temaslarda bulunmak üzere ABD'nin başkenti Washington'a gidiyor. Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisi kapsamında, iş dünyası temsilcileri, düşünce kuruluşları ve basın yayın organları temsilcileriyle bir araya gelmesi bekleniyor."
Haydaaaa....
Olan Kılıçdaroğlu'nun Bursa ziyaretine oldu!
Ya iptal olacak.
Ya da Kemal Kılıçdaroğlu, Washington'tan direk Yenişehir'e uçacak!
İşin o faslını İsmat Karaca düşünsün.
Ancak...
Şu hayatta gıcık olduğum iki devlet dili kalıbı var. (Bana göre tırışka hesabı...)
Biri, bir kriz ya da doğal afet esnasında, "incelemelerde bulunmak üzere bölgeye intikal etmek."
Biri de, "temaslarda bulunmak üzere bilmem nereye gitmek."
Kimle temas?
Hangi temas?
Nasıl temas?
Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili restini çektikten sonra neden ABD?
Bakın bu sorunun yanıtı yarın bir gün bariz iş açacaktır diye Kemal Kılıçdaroğlu'nun başına... Tekrar edelim. "Neden ABD?"
Hem sonra...
"Düşünce kuruluşları" derken?..
Ne düşünüyorlar? Nasıl düşünüyorlar?
Düşünü düşüne dünyayı çok fena incitmiş bu yapılarla ne işi var Kılıçdaroğlu'nun?
Cumhur İttifakı bu kozun üzerinde tepinmez mi? (Onlar dursa, ben tepinirim.)
ilk bariz hata Kılıçdaroğlu'nun, "temaslarda bulunmak üzere ilk iş olarak ABD'ye gitmesidir" 
Şu saate kadar, iyi niyet elçisi gibi kibar kibar yazdım.
Şimdi rasyonel olana geçelim.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun "tek aday" restini çektikten sonra ilk iş olarak ABD'ye gitmesi, fevkalade bir taktik hatadır.
Hatta, taktik kelimesi fazlasıyla taktisyen kalmıştır.
Baştan sona hatadır. 
Süreç böyle devam ederse, Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak seçilir.
Artık ondan sonra istediğiniz kadar temaslarda bulunursunuz.

Yazarın notu:
30 yıllık arkadaşım, meslektaşım İbrahim Çoban'la birlikte hazırlayıp sunduğumuz Mekanın Sahibi Programı, yaz tatili için verdiği aranın ardından yayın hayatına göri döndü.
Bu arada, program ve bizler tatildeyken meraklananlar, "yayından kaldırıldı mı yoksa?" Diye sorgu sual edenler olmuş.
Oysa, adı üzerinde, Mekanın Sahibi...
Yayına koyan da biziz. "Yaz günü hiç çekemem" deyip tatil eden de biziz.
Canımızın istediği an geri dönen de biziz.
Patron felan yok! Zira, Mekanın Sahibi biziz...
Unutmadan...
 Mekanın Sahibi seçim sathına girilmesiyle birlikte siyasileri konuk almaya başlıyor.
Ve ilk konuk, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz...
Daha çoook sürpriz var. Takipte kalın.