Dünyanın konuştuğu Rus oligarklar kimler? Servetleri nereden geliyor?

Oligark kelimesi, Rusya Ukrayna savaşının ardından sıklıkla dile getirilen bir konu haline geldi. Zengin olma biçimleri, işleyen bir kapitalist sistemdekinden tamamen farklı olan, şirketlerini devletten ele geçiren oligarklar kimler?

Haber Giriş Tarihi: 04.03.2022 20:06
Haber Güncellenme Tarihi: 04.03.2022 20:06
https://www.lodoshaber.com

Oligark kelimesi Rusya Ukrayna savaşının ardından sıklıkla duyulan ve dile getirilen bir konu haline geldi. Yönetimle ilgili bir kavram olan oligarşiyi destekleyen anlamını da taşıyan oligarklar hakkında merak edilenleri bir araya getirdik… Oligark Yunanca "oligoi" (az, birkaç) ve arkhein, (yönetmek) kelimelerinden geliyor. Oligark geleneksel anlamıyla oligarşiye mensup (küçük bir grubun iktidarda olduğu siyasi sistem) ya da oligarşiye destek veren kişiler demek. Ancak günümüzde bu sözcük, 1991'de Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra öne çıkan, aşırı varlıklı bir grup Rus vatandaşını tanımlamak için kullanılıyor.

Günümüzde oligarklar kimdir?

Günümüzde oligarklar, servetini devletle bu tür ilişkiler kurarak elde eden ultra zengin kişiler olarak tanımlanıyor. En çok bilinen oligark, Chelsea Futbol Kulübü'nün de sahibi Rus iş insanı Roman Abramoviç.Servetinin 14,3 milyar dolar olduğu tahmin edilen Abramoviç, bu parayı Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra aldığı devlete ait varlıkları satarak elde etti.

Çok tanınan bir başka oligark da eski KGB subayı ve bankacı Aleksander Lebedev. Lebedev'in oğlu Evgeni Lebedev, İngiltere'de London Evening Standard gazetesinin sahibi ve parlamentonun üst kanadı olan Lordlar Kamarası'nın üyesi.

Oligarklar servetlerini nasıl elde etti?

Oligarklar gerçekte iş insanı değiller. Zengin insanlar. Ama zengin olma biçimleri, işleyen bir kapitalist sistemdekinden tamamen farklı. Şirketlerini yaratmadılar, devletten ele geçirdiler.

Neden bu kadar çok oligark var?

Birçok insanın günümüzde oligarklar hakkında konuşmasının bir nedeni de Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra yaşananlarla ilgili. 1991'in sonunda Mihail Gorbaçov, Sovyetler Birliği devlet başkanlığından istifa etti ve görevi Boris Yeltsin'e devretti. Yelstin yeni bağımsız olan Rusya'nın başına geçti. Komünizm zamanında özel mülk yoktu. Kapitalist Rusya'da özellikle, sanayi, enerji ve finans sektörlerinde büyük bir özelleşme dalgası başladı. 1990'ların başlarındaki bu dalgada birçok kişi zengin oldu.

Rusya'daki oligarkların önemli bir bölümü, finansal varlıklarını 1990'larda, dönemin devlet başkanı Boris Yeltsin'in idaresinde gerçekleşen ve devlet varlıklarının özel sektöre kaotik ve yolsuzluklarla dolu bir süreçte devredildiği sırada elde etmiştir. Kendilerini iyi konumlandıran ve iyi bağlantıları olanlar, sanayi sektöründe, özellikle de dünya genelinde büyük talebin olduğu mineral, petrol ya da gaz gibi hammadde sektörlerinde, büyük alımlar yaptı. Oligarklar medya patronu, petrol sahaları, çelik fabrikaları ve mühendislik şirketlerinin sahibi oldu. Genellikle kazançlarından çok az vergi ödediler. Yeltsin'i desteklediler ve 1996'daki başkanlık seçimi kampanyasını finanse ettiler.

Putin ve oligarklar

Putin, Yeltsin'in yerine geçtikten sonra oligarkların üzerine gitmeye başladı. Bununla birlikte siyasi olarak kendisiyle aynı çizgide duranlar daha da başarılı oldu. Putin'in çizgisini reddenen bankacı Boris Berezovsky gibi oligarklar ise ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Bir dönem Rusya'nın en zengin insanı olduğu düşünülen Mihail Hodorkovski şimdi İngiltere'nin başkenti Londra'da yaşıyor.

Putin 2019'da Financial Times'a, "Bizde artık oligark yok" dedi. Ancak Putin'le yakın ilişki içinde olanlar, onun hamiliğinde büyük başarılar kazandı. Çocukluğunda Putin'le aynı judo kulübüne giden Boris Rotenberg, İngiltere hükümeti tarafından "Putin'le kişisel bağları olan, önde gelen bir Rus iş insanı olarak" tanımlanmıştı.

Forbes Dergisi'ne göre Rotenberg'in serveti 1,2 milyar dolar. Boris Rotenberg ve kardeşi Arkadi Rotenberg, Putin'in Donetsk ve Luhansk'ın bağımsızlık ilanını tanımasından sonra İngiltere'nin yaptırım listesine girdi. İngiltere'nin yanı sıra Ukrayna, ABD, Avrupa Birliği ve Japonya, Ukrayna'nın işgali sonrası oligarklara yaptırım uygulamaya başladı.