Vekil Adaylarına Hitaben: Öpüş, Kokuş Neye Derman?

Acaba başka memleketlerde durum nasıldır?

Ülkeyi yönetmeye talip olanlar, bizdeki gibi, dünya yansa hasırı yanmaz cinsinden, bu denli gamsız mıdır?

Toplumun derdine, tasasına karşı bu denli umursamaz mıdır?

Faraza, bizdeki kadar olmasa da, şöyle kıytırığından "ileri demokrasiyle" yönetilen bir ülke düşünelim...

Bizim gibi seçim öncesinde olsun.

Ve o ülkede bir kent...

Ve o kentte yankılanan korkunç bir iddia!

İçinden, ölüm, tecavüz, işkence ve eziyet geçen kan dondurucu cümlelerle dile gelmiş bir iddia!

Son 24 saattir, zihnime fazla mesai yaptıraraktan merak ediyorum.

O memleketi yönetmeye talip milletvekili adayları nasıl bir tutum içinde olur?

Hayat bu ya...

İddialar da, aynı olsun.

"Yaşlı ve hasta insanlar ihmal yüzünden öldürüldü!"

Desin birileri.

"İleri derecede zihinsel engelli çocukların ellerine kelepçeler takılıyor. O çocuklar dövülüyor, sövülüyor, aç bırakılıyor!"

Desin aynı zamanda.

"Zihinsel engelli erkek hastalar, aynı durumdaki kadın hastalara tecavüz ediyor!"

Da, demiş olsun.

O kentin milletvekili adayları...

Siyasi partilerin il ve ilçe başkanları...

Onları da geçtim.

"Eyyy! Kadın kolları..."

Yine böyle gıkını çıkarmadan, kendilerine verilen, "Önce şuraya git, bunları öp. Ordan çık, diğerine git, şunları öp! Ardından da, önüne geleni öp!"

Programından zerre kadar taviz vermeden, pille çalışıyormuş gibi bir tutum içerisine girer mi?

İmkan yok yapmaz!

Yapamaz!

Yaptırmazlar!

Yapmaya yeltenen, siyasi hedefini ancak rüyasında görür.

***

Dönelim, bizim buralardaki teatral hallere bakalım.

Nedir vaziyet?

Her parti kurmuş nev-i şahsına münhasır seçim koordinasyon merkezini.

Merkezler de belirlemiş koordinatları, vermiş aday adaylarının eline.

"Hadi canım, derhal sahaya.

Herkes belirlediğimiz istikamettekileri öpsün öpsün, sevsin."

***

Dünden beri, daha bir samimiyetsiz, daha bir sakil gelmeye başladı, adına saha çalışması denilen rontlar!

Eskiden de hazzetmezdim, seçim mevsimi vatandaş aşkından! Lakin, son 24 saattir hakikaten battı.

Tek biri bile kaknem değil.

İçlerinde, hiç kazulet yok.

Hepsiciği hümanist, hepsiciği altın kalpli, hepsiciği şeker.

Yaşlısıyla, genciyle, çoluğuyla, çocuğuyla vatandaşı sevmelere doyamadılar.

***

Sağmış, solmuş, muhalefetmiş, iktidarmış!

Hiç bir ayrıma tabi tutmaksızın, hepsine birden gelsin bu eleştiri.

Çarşıdakini, pazardakini, köydekini, kenttekini, yoldakini, okuldakini, parktakini, kucaktakini, beşiktekini hem de nasıl sevdiğiniz bu millet var ya...

İşte o milletin içinde, feryadı bile olamayan insanlar var!

Ve bir iddiaya göre, onlardan kimileri ölüme terk edildi!

Kimileri de büyük işkencelere maruz bırakıldı!

Size seçmen-yar olmadıkları için mi bütün bu vurdumduymazlık?

Zihinsel engelli çocuklara yapıldığı iddia edilen ağır işkence bile sizi ırgalamıyorsa!

Kütükteki seçmeni, sandık gününe kadar öp, kokla neye derman?

Niyet ve zihniyet o denli bariz ki!

Yazarın notu:

Bir eleştiri de, seçim koordinasyon merkezlerini ve adayları koordine eden siyasi üstadlara gelsin.

Hiç birinizin de aklın gelmedi mi, kare aslarınızın kıymetli zamanına kıyamıyorsanız,  bari en son sıralarda fasulyeden dolanan adaylarınızı bu korkunç iddialarla ilgilenmeye sevk etmek?