Normal Koşullarda HDP'nin Baraj Sorunu Yok!

Hadi bakalım.

Tarzım olmayan bir başlık...

Ben ki, öngörüsüzlüğümle ya da öngörülerimin isabet kaydedemeyişiyle nam salmışım.

Bu halimle attığım başlığa bakınca, kendi kendime bir "Vayy be!"

Dedim.

Ben böyle yazılar yazar mıydım?

Yazarmışım...

Netekim, yazıyorum.

***

Kamuoyu araştırma şirketi Konda'nın Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem, 7 Haziran seçimine ilişkin önemli bir değerlendirme yaptı:

"Halk, CHP veya MHP'nin oyunu yüzde iki-üç arttırarak AK Parti'ye ders veremez.

Halk kasım ayında bu kararı verdi.

HDP barajı geçecek!

Ama buradaki temel mantık, HDP'yi seçmek değil.

AK Parti'yi cezalandırmak."

Katıldığım bir tespit.

Hem gerçekçi. Hem de akılcı.

Dolayısıyla, (altını çizerek belirtiyorum, normal koşullarda gerçekleşecek bir seçimde) benim gözlemime göre de HDP'nin baraj sorunu yok.

***

Şöyle ki:

HDP'nin, kendi doğal tabanı var.

Milyon yıllık kapı gibi gerekçelerinden ötürü, ne olursa olsun. Değişmez tercihlerinin adresi HDP...

Hiç bir seçim vaadine bakmaksızın...

Kim ne anlatırsa anlatsın, zerre kadar oralı olmaksızın...

Gidecek ve oyunu HDP'ye verecek.

Kesin ve net!

Devamla gidelim...

Bu ülkenin, en daimi zencileri pozisyonunda olan kavruk bir sol oy potansiyeli var, yıllar yılı hep, toplu iğne başı kadar olan "diğerleri" başlığının altında toplanmış, buna rağmen, yorulmuş ama yılmamış bu kesimin, 7 Haziran'a giden süreçte kendisine en yakın bulduğu, hatta tek yakın bulduğu parti HDP...

Dikkatinizi çekerim. Sol oy dedim.

Dönüşken, değişken, duruma göre pozisyon alan bir seçmen kitlesi değil bahse konu ettiğim.

CHP ile misal, hiç işi olmayan bu kesim...

Üzerine bir de, dönen ve bundan sonra döndürülebilecek tüm dümen ve buna ek olarak yenilebilecek haltların da farkında! Olduğundan mütevellit, onların da tercihi net.

7 Haziran'da büyük bir ekseriyetle HDP'ye oy verecek.

***

Geldik, her hangi bir sebepten ötürü gönlü CHP'den geçmiş olan seçmene...

Hatta aynı minvaldeki CHP tabanına...

Bu gruptakiler çok net bir şekilde ikiye ayrılmış durumda.

Tuhaftır, tartışmaya açıktır, şudur, budur, lakin, burada da, oran değilse de tavır bariz.

Bir bölümü MHP'ye kayacak. Bir bölümü de HDP'ye destek verecek. (Dediğim gibi, enteresan bir yönelim...)

***

Peki ya, yıllar yılı müzmin takılan, "Öl de ölelim!" Modundaki AKP seçmeni...

Yine en yekpare haliyle cepte mi?

Hayır!

"Niye ki?" Sorusunun yanıtı başlı başına bir yazı konusu olacağından, şimdilik pas geçeyim ve şunu diyeyim:

Bu dönem AKP’de yaşanacak kopmaların yeni adreslerinden biri HDP olacak.

Misal, haddinden fazla küskünüyle, bozgun kıvamındaki AKP'nin Bursa halleri...

Hiç birisi cepte değil!

HDP açısından devam edecek olursak...

Gönlü hakikatli kırılmış olan Doğu kökenli seçmen grubu, "beyaz Türk" olarak nitelendirdikleri aday listesi hasebiyle en başta, bu kez cepte değil!

Ve yine bu kez, dini referans ya da ortak payda yerine, etnik temelli bir gerekçeyle hareket etmeye son derece yatkın.

Hayal kırıklıklarıyla doğru orantılı şekilde HDP'ye kayma olacak. (Kendileri de zaten açıkça ortaya koyuyor. Yalnız bilinmesini istemiyor.)

***

Ve bir de...

Tarhan Erdem'in son derece gerçekçi tespitinde belirttiği gibi, HDP bu seçimde, AKP karşıtlarının buluşma noktası olacak.

Tamamen matematiksel bir yönelim.

AKP'nin sandıkta yenilmesini isteyen realist bir bakış açısı...

"Ben, şu ya da bu sebepten ötürü, hatta milyonlarca sebepten ötürü, artık bu ülkeyi AKP'nin yönetmesini istemiyorum.

İlaveten...

Yapmayı hedefledikleri yeni anayasa ve getirmeyi düşündükleri başkanlık sistemine de yüzde yüz karşıyım.

Hatta, her iki ihtimal de mücrim gibi titrememe sebep oluyor.

CHP ya da MHP'ye yönelmenin, sandıkta AKP'ye hakikatli bir darbe yaşatma ihtimali yok.

Niyetim dahilinde baktığımda da, kifayeti hiç yok.

O vakit, hadise net. Kararım kat-i...

Bu kez oyum HDP'ye!"

Diyen... Hatırı sayılır ölçüde seçmen var.

Ne HDP'ye sempatileri var.

Ne HDP'nin siyasetine ilgileri...

Ne de HDP listeleriyle işleri...

Dediğim gibi, ortak payda AKP'sizlik özlemi.

Bu gruptakileri de, HDP'nin potansiyel seçmen kitlesine dahil ettiğimiz vakit, bu parti barajı rahat geçer!

***

Unutmadan, bir de...

"Valla henüz bilemiyorum.

Belki MHP'ye veririm, belki de HDP'ye!"

Diyen, kararsız-fikirsiz-ölçüsüz-izansız bir seçmen grubunun varlığı müjdeleniyor.

Ki, onları bu kıymetli analizin içerisine dahil etmem kabil olmadığından, tekmiline birden, "ne haliniz varsa görün" diyorum.

Yazarın pek bi tedirgin notu:

Ve fakat burası Türkiye...

Envai çeşit anormalliklerin, hak ve hukuk gaspının, döndürülebilecek dümende sınır tanımayanların ülkesi...

Benimki, normal koşullar altında, hakkıyla, hukukuyla, adaletiyle yapılacak, gerçek ve şeffaf bir seçimin kendi çapındaki analizi.

Ötesine ne aklım erer.

Ne de kalbim dayanır.