Hava Durumu

Nihat Nasır'dan harikalar diyarı seçim analizi

Yazının Giriş Tarihi: 09.05.2015 15:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.05.2015 15:27

Dünkü yazımda müjdelediğim üzere, bugün, AKP'lilerin 7 Haziran seçimlerinin kilit partisi, HDP ile olan imtihanına bir göz atalım.

Cümle AKP'li, müneccim edasıyla benzer şeyleri söylüyor:

"HDP barajı kabil değil aşamaz!"

Peki. Tamam. Kabul...

Aklı başında araştırma şirketleri dahi, bu partinin barajı yüzde yüz aştığını vurgulayamazken (henüz.)

"Artı-eksi 2" yanılma payları hesaba katıldığında, HDP'nin bıçak sırtı pozisyonu devam ediyorken...

Velev ki, iktidar partisi meftunlarının dediği, yüzde yüz doğru olsun.

HDP'nin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, "Ekmel'e inat" aldığı cesaretlendirici oy oranı, 7 Haziran seçimleri söz konusu olduğunda yalan olsun.

MHP'lisi, CHP'lisi, "Herkesin partisi kendisine kardeşim!" Deyip, aslına dönmüş olsun.

AKP'yi iktidardan sandıkla uzaklaştırmak isteyen tek bir Allah'ın kulu dahi, "Ancak ve ancak HDP barajı aşarsa..." realitesine itibar etmiyor olsun.

HDP, yalnızca ve yalnızca, AKP'nin daimi yari olan muhafazakar Kürtler'in dışında kalan Kürt seçmenden ve bir de, az bi şey solcudan oy alacak düzeyde olsun.

Hasılı, barajın altında yüzde yüz kalacak olsun!

Üstelik bu da, kesin bilgi olsun.

O vakit, şunca hezeyan niye?

Niçün (Ü'yü değiştirip, yerine i koymayalım lütfen.) başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere, cümle AKP'li tüm hatlarıyla HDP'yi hedef almakta?

Meydanların, mitinglerin hali ne?

Sosyal medya hesapları niye cayır cayır?

Madem ki, barajı kat-i surette geçemeyecek, vasat oy oranına sahip bir partidir HDP...

CHP'si, MHP'si dururken...

Hedefe yalnızca HDP'yi koymuş, bu ankisiyete hali niye?

Diye yazacaktım zaten.

Ki, yazıları ömür töprüsü olan meslektaşım, AK Parti Milletvekili Adayı Nihat Nasır ve AK Parti İl Yöneticisi İdris Berkcan Lodos'a ziyarete geldi. (Nihat Bey'in şu son zamanlarda, Diriliş Postası'nda yazdıkları bendeki tükenişi tetiklediği için karar aldım, yazılarını seçim sonuna kadar elimden bir kaza çıkmasın diye okumayacağım.)

Hazır, tam da saha çalışmasından gelmişken, Nihat Nasır'a sordum:

"Allaisen, bana politika yapmadan anlat. Nedir sahadaki gözlemin?"

"Ben sana politika yaparak anlatır mıyım hiç?" Diye garanti verdikten sonra, zamansız emboli atmama sebep olacak ne kadar objektif (!) gözlemi varsa anlattı:

"HDP'nin alacağı maksimum oy yüzde 8.5'i geçmez. Yüzde 9 bile olamazlar!"

"Bak yazacağım bu söylediklerini? Sonra kıvırmak yok!

"Tabi ki yaz. Aynen dediğim gibi çıkacak! HDP'nin barajı aşmasını isteyen Kürt kökenli insanlar bu partiye oy verecek, o kadar. O da barajı aşmalarına katiyen yetmeyecek!"

"Eeeeee Nihat Bey... Ya AKP?.."

"(Partinin adı, vurgunun hasıyla yapılaraktan) AK Parti, anayasayı tek başına değiştirecek çoğunluğu çok rahat bulacak. Bundan şüphe duyanlardan şüphe ederim."

"O kadar da eminsiniz yani?"

"Tabi ki... AK Parti garibanların partisidir, yoksulun, işçinin, dar gelirlinin partisidir, en sahici Kürt partisidir ve bu seçimin de açık ara farkla lider partisidir. Vatandaş bunu biliyor. Siz göremiyorsunuz o ayrı mesele."

"Pekiii. Vatandaş CHP ve MHP'ye nasıl bakıyor?"

"Onlar vatandaş nezdinde, sahada yok!"

"E oyları artıyor? AKP eksilirken, CHP ve MHP artış kaydediyor?"

"Öyle bir şey yok. Hepsi farazi bunların. 7 Haziran'da herkes doğruyu söylediğimizi görecek."

***

Kıymetli misafirimin, "asla politika katmadan!" yaptığı fevkalade objektif (!) analizi toparlayacak olursam...

HDP baraja çakılıyor!

CHP ve MHP yerinde sayıyor, hatta oy kaybediyor!

AKP'ye gelince...

Zerre kadar oy kaybı yok!

Bilakis...

Coşmuş, bendini falan aşmış geliyor.

Hem Bursa'da, hem de Türkiye genelinde bir kez daha şampiyon olup, anayasayı tek başına değiştirecek çoğunlukla Meclis'e girecek.

Sonrasında da hepimiz mutlu mes-ud yaşayıp gidicez hamdolsun!

***

Bana gelince...

Nihat Nasır'ın ziyaretinden bu yana azan ülserimle başa çıkmaya çalışırken karar aldım.

Arkadaş, markadaş...

Seçim akşamına kadar, daha da bir AKP'liye (Samimi) gözlemini sorarsam.

 

Yazarın notu:

Öte yandan, insan düşününce yine kıyamıyor. 12. sıradan aday gösterilen Nihat Nasır, tamamen objektif ve de gerçekçi (!) gözlemlerinin tetiklemesiyle, fena halde inanmış bir şekilde günde 16-17 saat çalışacak, ki, en iyi ihtimalle Yüksel Yeni Meclis'e gitsin.

Yine de... Meslektaşımın moral motivasyonu bozulmasın diye, 8 Haziran'a kadar susayım. Sonra bir analiz de ben yapayım.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.