FETÖ üniversitelerde kol geziyor!

Osmangazi Üniversitesi'nde 4 akademisyenin bir manyak tarafından göz göre göre öldürülmesinin ardından üniversitelerdeki FETÖ yapılanması çok ciddi bir şekilde gündeme geldi.

Üstelik, bu konuyu son derece çarpıcı iddialarla gündeme getirip tartışmaya açan isimler bizler gibi sıradan faniler değil!

İktidarı destekleyen gazetelerde yazan, kendileri de en az gazeteleri kadar iktidara yakın olan gazeteciler

Hatta içlerinden bazıları yazılarında üniversitelerin halini, "Patlamaya hazır mayınlı arazi" diye nitelendiriyor.

YÖK'ün zıvanadan çıktığını vurguluyor.

Türkiye'de yaklaşık 170 bin akademisyenin görev yaptığını...

Ve ne hikmetse, FETÖ'cülükten ihraç edilen akademisyen oranının yalnızca ve yalnızca yüzde 4 olmasının ne kadar saçma ve salakça olduğunu anlatıyor.

***

Bu kalemler FETÖ, vb. mevzuatını bizlerden çok daha iyi bildikleri için onların açtığı yoldan ilerleyelim.

FETÖ bu ülkede adliyeye on binlerce elemanıyla sızdı.

TSK'ya on binleriyle sızdı.

Emniyet'e, Milli Eğitim'e aynen böyle sızdı.

Ve fakat bu örgüt, bir iş dünyasına, bir de üniversitelere imkan yok sızamadı?

...???

***

15 Temmuz Darbe Kalkışması sonrasında yargıdan on binlerce kişi ihraç edildi!
TSK, Milli Eğitim ona keza!

Emniyet Teşkilatı hakeza!

Üniversitelere gelince...

Aynı minvalde ihraç edilen akademisyen oranı yüzde dört?

Sanırsın ki, üniversitelere sızmak isteyen FETÖ'cülere YÖK bir FSS uygulanmış. (FETÖ'cü Seçme Sınavı.)

FETÖ de, üniversitelere sızması için hep mankafaları seçmiş!

O mankafalar da FSS'de dip yaptığı için örgüt üniversitelere ancak yüzde dört oranında sızabilmiş.

Olacak iş mi?

Tabii ki değil.

İnanılacak martaval mı?

Asla değil.

Bu durumda vaziyet net:

Bu ülkenin üniversitelerinde FETÖ hala kol geziyor!

Çünkü akademik çevrede zerre kadar FETÖ ile mücadele yapılmamış.

Hatta FETÖ, akademik çevrelerdeki masum insanlarla mücadele etmiş.

***

Netekim, dört akademisyeni bir manyağın göstere göstere gelen katliamına kurban giden Osmangazi Üniversitesi'nin Rektörü Hasan Gönen'le ilgili hakikat gün yüzüne çıkmaya devam ediyor.

Meğer, FETÖ'nün kapatılan zımbırtılarından olan "Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği" Hasan Gönen'e 2013 yılında "Yılın Rektörü" unvanını bahşetmiş.

Hani şu, sağ kalabilenlerin yanı sıra, katledilen akademisyenlerin de, "bakın bu manyak bir gün bizi öldürücek" diye defalarca şikayet ettiği...

Dilekçe üzerine dilekçe verdiği...

Uyardığı, yardım istediği, hayatta kalabilmek için medet umduğu ama buna rağmen zerre kadar oralı olmayan ve o manyak hakkında gereken işlemi yapmayan Rektör var ya...

Hıh... İşte ta kendisine FETÖ'cü dernek ödül vermiş.

Üstüne üstlük, aynı Rektör ödül töreninde yaptığı konuşmada, "verilen ödülün çok motive edici olduğunu" söylemiş.

Artık FETÖ'cü derneğin ödülü ne denli sağlam MOTİVE ettiyse, akademisyenler o bal gibi korunan MANYAK tarafından katledilene kadar kılını dahi kıpırdatmamış.

***

Salağa yatmanın lüzumu yok.

Yüksek öğrenimdeki vaziyet izansal olarak da net, oransal olarak da...

Bir ülkenin tüm kurumlarına, on binlerce elemanıyla sızan-sızabilen FETÖ, üniversitelere de gürül gürül sızmıştır.

Bunun düşünülememiş, idrak edilememiş, fark edilememiş ve gereğinin yapılamamış olması ise korkunçtur!

Hatta çok korkunçtur!