Hava Durumu

CHP'deki kitapçık krizi ne iştir? Neye ve de kime dermandır?  

Yazının Giriş Tarihi: 05.03.2015 12:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.03.2015 12:01

Türkiye, demokrasi tarihinin en önemli, en bam teli seçimlerinden birisine hazırlanıyor.

Ve işte bu sebeple, ana muhalefet partisi CHP'ye büyük iş düşüyor.

Hazır, kontenjan aday ihtimali, sıfırlanamamış olsa da, esaslı ölçüde savuşturulmuşken...

Üye bazında ön seçim kararı çıkmışken!

Cefakar parti tabanının yüzü, uzun zamandan sonra ilk kez gülmüşken...

Demokratik bir parti içi yarış ihtimali bu denli güçlenmişken...

Ve en önemlisi de, aday adayları, tüm bu saydıklarım hasebiyle inanılmaz bir motivasyonla seçim çalışmalarını hızlandırmışken...

İler tutar yanı olmayan işlerin peşinde koşmak!

Partiyi faşizan kategorizasyonlara gark etmeye çalışanlara ve onların açtığı lüzumsuz tartışmalara prim vermek!

Olacak iş değil.

Olmasın da zaten...

Mevzu bir: Bir kaç gündür, aldığımız duyumlar, (E eşek değiliz heralde) bildiğimiz haller ve daha başka birçok işkillendirici sebepten ötürü, "dur bakalım, kim ne yapmaya çalışılıyor? Daha da önemlisi, İl Başkanı Zafer Yıldız'ın bu vaziyetten ne kadar haberi var?" diye üzerinde durduğumuz bir konu vardı, ki, dün sabah düzenlenen aday adayları toplantısında patladı!

Efendim, CHP Bursa il yönetimi, aday adaylarını tanıtmak için kallavi bir kitapçık bastırmaya karar vermiş.

Her aday adayına, özgeçmişleri, hedefleri ve fotoğraflarından oluşacak bir de sayfa ayırmış.

Ardından da ücretini belirlemiş:

"Ver 2 bin lira.

Tek sayfa yer al kitapçıkta.

Maksat tanıtım olsun!"

Allah için iyi para.

Daha doğrusu, dar gelirli bir aday adayı ve bu yolda yapacağı envai çeşit masraf düşünüldüğünde ise DELİ PARA!

Üstelik...

Ya da üstüne üstlük...

20 yıllık bir gazeteci olarak, bu baskı, dizgi vs işlerinin maliyetlerinden iyi kötü haberdar olduğumuz için, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, ortada ciddi bir bütçe mevzu bahis.

Sponsordu, bağıştı, bilmem neydi, hiç katmadan düz hesap yapacak olursak:

72 çarpı 2 eşittir 144 bin lira!

Artık hangi danışman şirket, neye göre maliyet hesabı yaptı?

Bilmek kabil değil tabi, ancak...

Tek sayfa tanıtım için aday başına istenen rakam 2 bin lira olunca, zor kazanan bir CHP'li olarak en başta Dr Orhan Sevinç Cura bu işe karşı çıktı.

Onu Aydın Keleşoğlu, Gürhan Akdoğan ve diğerleri izledi.

Ki, bir kaç gündür bu mevzuyu yakın takibine almış bir gazeteci ve aynı zamanda yayıncı olarak kendilerine yerden göğe kadar hak veriyorum.

CHP il yönetimi, neden bu denli yüksek maliyetli bir tanıtım işine giriyor?

Velev ki girdi...

Sonuçta, yalnızca kamu yararı adına soru sorma hakkına sahibiz. Hesap soracak konumda olan, partililer ya da bu parayı ödeyecek olan aday adaylarıdır.

...da,

Bu parayı verebilecek ekonomik güce sahip olmayan aday adayları açısından bakıldığında...

Dehşet bir fırsat eşitsizliği yaratılmış olmuyor mu?

Paran varsa, ver 2 bin lira tanıtımın olsun!

Yoksa da, derdine yan!

Ne şimdi bu?

Fırsat eşitliğini savunan, yüzünü halka dönmüş bir sol parti mantığı mı?

Yoksa, cukkası sağlam adayların tanıtım işlerini üstlenen kapitalist ajans halleri mi? Hakikaten hayretler içerisinde izliyorum.

CHP İl Başkanı Zafer Yıldız ve ekip arkadaşlarının namusuna güvenmesem...

Hiç çekinmeden, bodoslama "Başkan ne iş?" Diye sorucam.

Şimdilik, dar gelirliyi ötekileştiren, fırsat eşitliğini elinden alan bu yöntemi, bilhassa talep edilen rakamdan ötürü fevkalade yadırgadığımı söylemekle yetiniyorum.

***

Geçelim bir diğer mevzuya...

Ki, aslında o da, ötekileştirme temalı bir başka ayıp!

Bir başka akıllara zarar kategorizasyon!

Bu kez zengin-fakir mevzuatı değil bahse konu edilen...

Taş devrinden kalma ilkel bir mantık.

Mezhep ayrımcılığı!

Kim Alevi'ymiş, kim Sünni'ymiş, vay efendim kim neymiş?

Harbiden ayıp! Büyük ayıp!

Düşündüm de, iki satır fazladan yorum yapmak bile zul!

Diye, her zamanki şiarımızla bitirelim.

Faşizm hastalıktır!

Ne diyelim... Allah kurtarsın.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.