Şaka gerçeğe döndü: Mustafa Atmaca aday oldu

Muğla'nın Bodrum İlçesi Turgutreis Mahallesinde sokaklarda yaşayan Mustafa Atmaca'yı arkadaşları şaka olsun diye muhtar adayı gösterdi. Esnaftan da 4 tane de aza belirleyen şakacılar, Atmaca için seçim afişi bile hazırladı.

Üzerinde 'Kafam kadar güzel bir Turgutreis için, Turgutreis Mahallesi Muhtar adayı Atmaca' yazan ve Atmaca'nın elinde bir kadehle çekilmiş fotoğrafı bulunan afiş, sosyal medyada büyük ilgi gördü. Söz konusu seçim afişi 2 gün içinde 42 bin kişi tarafından beğenildi.

İşte Mustafa Atmaca'ya şaka olsun diye hazırlanan seçim afişi...

Tüm varlıklarını satarak 19 yıl önce Bodrum'a yerleşen Atmaca'nın üç lisan bildiği, mankenlik yaptığı, Almanya'da kırtasiye dükkanı olduğu da ortaya çıkınca mahalleli şaka olan adaylığı gerçeğe dönüştürmek için harekete geçti. Reklam afişini hazırlayan ve kendilerini de 'azalar' olarak listeleyen arkadaşları Atmaca'nın muhtar adayı olması için gerekli yasal işlemleri başlattılar,

"BİLSEYDİM BELEDİYE BAŞKANLIĞINA ADAY OLURDUM"

Konuyla ilgili Sözcü'ye konuşan Mustafa Atmaca ise "Eğer bu kadar destek göreceğimi bilseydim Mehmet Kocadon'un karşısında belediye başkanlığına adaylığımı koyardım. Çok ciddi söylüyorum. Hatta bu destek devam ederse gelecekte milletvekilliği için bile aday olmam mümkün" dedi.

İŞTE HAYAT HİKAYESİ

Aslen İstanbul Ortaköylü, varlıklı bir ailenin çocuğu olan ve lüks içinde yaşarken aniden verdiği bir kararla her şeyi geride bırakarak 19 yıl önce Bodrum'un Turgutreis Mahallesi'ne yerleşen Mustafa Atmaca 'renkli' hikayesini de Sözcü'ye anlattı, İşte Atmaca'nın ağzından 'muhtar adaylığı serüveni' ve film senaryolarına taş çıkartacak hayat hikayesi;

"ROMANDAN ÖTE FİLM OLURUM"

"İstanbul Ortaköylüyüm. Kadıköy ve Beşiktaş'ta da yaşadım. 30 yaşında ailemin zoruyla biriyle nişanlandım. Evler, daireler ailem zengin ama ben bunaldım. Annemi kırmamak için kaçtım Avrupa'ya. Almanya Köln'de yeğeninin Alman eşinin teyzesiyle evlendim. Orada 9 sene kaldım ama sıkıldım oradaki hayattan. Türkiye'ye dönüp 1999 yılında İstanbul'da neyi var neyi yok satıp tesadüfen nereye gittiğini bakmadan bilet aldım, otobüs beni Turgutreis'e getirdi. Üç ayrı lisan okulundan mezunum. İngilizcem süper. Turgutreis'te lüksü bırakıp kendimi sokaklara attım. 19 seneden bu yana orada burada, bahçede, parklarda, metruk evlerde yatıyorum. Bu hayat daha çok hoşuma gidiyor. Lüksün en kralını yaşadım ama şu anda bana 5 yıldızlı bir otelin kral dairesini verseler gitmem. O yataklar bana batar yatamam. Herkesin bir zevki var. Robin Hood'un İngilizce kitabını okudum"

"HERKESE ROBIN HOODLUK YAPTIM"

"Burada da herkese Robin Hood'luk yaptım. Tamam 19 senedir 1 lira gelirim ve hiçbir sosyal yardımım yok ama herkes beni çok seviyor. Yemeğimi, paramı, giyeceğimi herkes veriyor. Hiç aç kalmadım. Ben de bana verilenlerin fazlasını burada kol kanat gerdiğim benden daha kötü durumdaki arkadaşlarıma verdim. Bir bayan vardı Songül, caminin altında yatan vardı bir arkadaş, birisi ölen iki arkadaş vardı benim yanımda yatırıyordum onları. Fazlası hep onlarındı"

"MANKENLİK BİLE YAPTIM"

"Az yemek yiyorum o yüzden fitim. Göbeklileri görünce kafamı çeviriyorum. Arkadaş o kadar yiyeceğine yemeyene de yedir. Yanımdaki aç ise ben yiyemem. Almanya'dan döndükten sonra Teşvikiye'de rastladığım bir arkadaşım beni Neşe Erberk'in mankenlik okuluna götürdü. Orada mankenlik de yaptım. "

"ADAYLIKTAN HABERİM YOKTU"

"Eski bir fotoğrafım üzerinde afiş dizayn edilmiş. Azalar ve hatta yedekler bile yazılmış. Sosyal medyaya şaka olarak konulmuş ama tıklanma rekoru kırıyoruz. İki günde sosyal medyada 42 bin kişi tıklamış. Bunların yarısı 5 lira gönderse 105 bin lira yapar. Tamam baba tutalım bir yazıhane başlayalım işe. Adaylığa devamı boş verin zaten şu anda bu kadar tıklamayla seçilmiş durumdayım."