Hava Durumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetin 'Z Raporu'nu tek tek açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de gerçekleştirdiği 2019 Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda konuşuyor. Hükümetin 2019 icraatlerini kalem kalem açıklayan Erdoğan, "Türkiye'nin 2023 yürüyüşü, bunları rahatsız etmiştir" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 16.01.2020 13:15
Haber Güncellenme Tarihi: 16.01.2020 13:15
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetin 'Z Raporu'nu tek tek açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtikten sonra, yürütmenin faaliyetlerini 100 günlük periyotlar halinde takip etmeye başladık.Birinci ve ikinci 100 günlük icraat programlarımızı milletimiz ile paylaştık. Bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın icraatlarının takibini, Cumhurbaşkanı Yardımcımız vasıtasıyla, çeyrek dilimler halinde sürdürdük.

Yılda iki defa da bu değerlendirmeyi şahsen milletimizle paylaşacağımızı kamuoyuna açıklamıştık. Bugün, 2019 yılının toplu değerlendirmesini yapmak ve 2020 çalışmalarımızı paylaşmak için sizlerle birlikteyiz.

"BAKANLIKLARIMIZIN FAALİYETLERİNİ YAKINDAN İZLİYORUZ"

Yetkiyi doğrudan milletten alan bir hükümet olarak, yaptıklarımızın hesabını milletimize vermek en başta gelen görevimizdir. Bilindiği gibi, yeni yönetim sistemimizin en büyük özelliği, eskiden çok ciddi zaman ve enerji kaybına yol açan düzenlemelerin, hızlı ve etkin şekilde yapılabilmesine imkan sağlamasıdır.

İtimadın takip ve kontrole mani olmadığı anlayışıyla, bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın faaliyetlerini yakından izliyoruz. Böylece aksaklıkları ve eksiklikleri vakitlice belirleyerek, çözüm yolları bulma ve hızlıca hayata geçirme imkanı elde ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de çeyrek dilimler halinde takibi, her 6 ayda bir de sonuçları milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz.

"TÜRKİYE'NİN 2023 YÜRÜYÜŞÜ RAHATSIZ ETMİŞTİR"

Bundan yaklaşık 9 yıl önce, 2011 yılında 2023 hedeflerimizi milletimizin takdirine sunmuştuk. 2023 hedefleri, o günden bugüne tüm çalışmalarımızda bizim için bir yol haritası, bir pusula görevi görmüştür. Türkiye'nin 2023 yürüyüşü, içeride ve dışarıda pek çok kesimi rahatsız etmiştir.

Dikkat ederseniz, ülkemize yönelik saldırılar, bu süreçte, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde artmış ve çeşitlenmiştir. Yaşadığımız bu kesintisiz saldırı döneminin amacının, ülkemizi 2023 hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıkça ortadadır.

Hamdolsun, Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle, bu saldırıların hepsini de boşa çıkardık. Sokaklarımızı kaosa teslim etmedik. Terör örgütlerine boyun eğmedik. Meydanı darbecilere bırakmadık. Ülkemizin güney sınırları boyunca kuşatılmasına rıza göstermedik.Ekonomik tetikçilere de teslim olmadık.

Evet, çok büyük bedeller ödedik, çok acı kayıplar verdik, çok sinsi tuzaklarla karşılaştık, ama hepsinin de üstesinden gelmeyi başardık.

"BİZ 2019 YILINI YENİDEN YÜKSELİŞ YILI HALİNE DÖNÜŞTÜRDÜK"

2019 yılı, işte bu sıkıntıları tüm ağırlığıyla hissettiğimiz bir yıl oldu. Türkiye için yazılan senaryolarda 2019, bir yıkılış ve teslim oluş yılı olarak öngörülmüştü. Rabbimize binlerce şükürler olsun ki, biz 2019 yılını yeniden yükseliş yılı haline dönüştürdük.

Milli birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirdik. Terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Darbecilere dünyayı zindan ettik. Sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçaladık. Ekonomimize kurulan tuzakları bozarak, yeniden hedeflerimize odaklandık.

Şimdi de, hem büyümeyi, üretimi, ihracatı, istihdamı güçlendirerek, hem Akdeniz başta olmak üzere uluslararası alandaki haklarımıza sahip çıkarak, yeni bir şahlanış döneminin kapılarını açıyoruz.

Bu bakımdan 2019 yılı icraat sonuçları, Türkiye'nin en zor şartlarda bile neler yapabileceğini gösteren bir başarı hikayesidir.

İnşallah 2020 yılında, her alanda çok daha fazlasını gerçekleştirerek, milletimize bize verdiği hasbi destek ve yaptığı fedakârlıklar için borcumuzu ödemeye çalışacağız.

"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMLE İLGİLİ ORTA VE UZUN VADELİ PLANLARIMIZI HAZIRLADIK"

Bu büyük milletin, şartlar ne olursa olsun, istiklali ve istikbali için destan yazmaya devam edeceğini, içeride ve dışarıda herkese göstereceğimiz bir yıla giriyoruz. Dört gözle Türkiye'nin tökezlemesini ve yere kapaklanmasını bekleyenleri hüsrana uğratmayı sürdüreceğiz. Bunu yaparken, kendimizi sürekli muhasebeye çekmeyi ihmal etmiyoruz. Bu anlayışla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci yılı vesilesiyle, yeni yönetim sistemiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yaptık.

Sonuçta, ifade edilen sorunların yüzde 98'inin yeni yönetim sisteminden değil, eski sistemin alışkanlıklarıyla iş yapma eğiliminden kaynaklandığını gördük.

Bu tespit ışığında, tıkanıklık noktalarını çözecek bir dizi tedbir geliştirerek, adım adım hayata geçirmeye başladık. Aynı şekilde önümüzdeki dönemle ilgili orta ve uzun vadeli planlarımızı hazırladık.

Meclisimiz tarafından da kabul edilen 11'inci Kalkınma Planımız, 2019-2023 dönemini kapsayan orta vadeli yol haritamızdır.

"Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye" şiarıyla hazırladığımız bu planı, yıllık programlar ve çeyrek dönemlik izlemeler vasıtasıyla adım adım uygulayacağız.

"1451 EYLEMİN 1161'ini TAMAMLADIĞIMIZI GÖRÜYORUZ"

Geçtiğimiz yılı, zor ama bir o kadar da verimli çalışmalarla kapattık. Şöyle bir genel tabloya baktığımızda, 2019 yılı icraat programlarında yer alan bin 451 eylemin bin 161'ini tamamlandığımızı görüyoruz.

Bütçe konusundaki tüm sıkıntılara rağmen, 2019'un birinci yarısındaki eylemlerde yüzde 98, ikinci yarısındaki eylemlerde ise yüzde 89 gerçekleşme oranı yakaladık. Bu eylemlerin hayata geçmesi için yaklaşık 68 milyar lira bütçe kullandık.

Biliyorsunuz, hükümete ilk geldiğimizde Türkiye'yi 4 sütun üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Bunları da eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olarak belirtmiştik.

Gerek Türkiye genelinde, gerekse illerimizde hayata geçirdiğimiz icraatları da hep bu önceliklere göre anlatmayı tercih ettik.Şimdi de 2019 yılı değerlendirmesini aynı şekilde yapacağız. Bunun için eğitimle başlıyoruz.

"ÖĞRETMEN SAYISINI 652 BİN İLAVEYLE 947 BİNE ÇIKARDIK"

Geçtiğimiz 17 yılda eğitim-öğretimde, öncelikle altyapıyla ilgili eksikleri gidermenin gayreti içinde olduk. Çocuklarımızı 70-80 kişilik sınıflardan kurtarmak ve üniversite kapılarında yaşanan yığılmaları önlemek için kolları sıvadık. Öğretmen sayısını 652 bin ilaveyle 947 bine çıkardık. Derslik sayısını 316 bin ilaveyle 589 bine yükselttik.

Üniversite sayısını 131 ilaveyle 207'ye, akademik personel sayısını 98 bin ilaveyle 169 bine ulaştırdık. Üniversitelerimizdeki öğrenci sayısı ise 1,6 milyondan 8 milyona tırmandı.

"KYK DESTEĞİNİ 550 LİRAYA YÜKSELTTİK"

Gençlerimize, ailelerine yük olmadan üniversite eğitimlerini tamamlayabilmeleri için her türlü desteği veriyoruz. Yıllarca protestolara konu olan üniversite harçlarını kaldırdık.

Lisans öğrencilerimizin kredi-burs desteğini yılbaşı itibariyle 550 liraya, yüksek lisansta bin 100 liraya, doktorada ise bin 650 liraya yükselttik.

Yurtlarda kalan öğrencilere aylık 420 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Öğrencilerimizin barınma sorununu çözmek için yurtlardaki yatak sayısını 182 binden 677 bine ulaştırdık. Bu yılın ilk yarısında 13 bin 750 yatak kapasiteli 21 adet yurdu daha hizmete açıyoruz.

İlk ve ortaöğretimde hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm öğrencilerimize ders kitaplarını ücretsiz olarak veriyoruz. Okullarımızın hangi alanda desteklenmesi gerektiğini gösterecek Okul Profili Değerlendirme Sistemini 2019'da oluşturduk ve üç ay içinde hayata geçiriyoruz.

"10 BİN ADET DAHA BECERİ ATÖLYESİ KURMAYI PLANLIYORUZ"

2019 yılında, ezberlemeyi değil tasarlamayı, analitik düşünmeyi ve üretkenliği teşvik eden 5 binden fazla Tasarım Beceri Atölyesini okullarımızda hizmete açtık. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde, bu yılın ilk altı ayında 2 bin adet ve izleyen dönemde 10 bin adet daha Beceri Atölyesi kurmayı planlıyoruz.

Mesleki eğitim-öğretim merkezlerini güçlendiriyoruz. Bu okullarda çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitim-öğretimi alan gençlerimizin, fark derslerini yine aynı yerlerde vererek lise diplomasına sahip olabilmelerinin önünü açıyoruz.

Savunma sanayi, otomotiv, biyoteknoloji ve uzay-havacılık gibi alanlarda teknik iş gücü yetiştirilmesine 2019 yılında daha çok öncelik verdik.

Geleceğin mesleklerini şekillendirecek olan öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimlerini de ihmal etmiyoruz.

"6 BİN ÖZEL EĞİTİM SINIFININ KULLANIMINA SUNDUK"

Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızın giderlerini, sosyal güvencesi olup olmadığına bakmaksızın karşılıyoruz.

Zihinsel ya da bedensel engelli, konuşma bozukluğu ya da öğrenme güçlüğü olan öğrencilerimiz için geçtiğimiz yıl 143 bin nitelikli eğitim materyali geliştirerek, 6 bin özel eğitim sınıfının kullanımına sunduk.

Dijital içerikli özel eğitim materyallerinin oluşturulmasına yönelik çalışmaları 2019'da başlattık, bu yıl erişime açıyoruz.

Önümüzdeki dönemde kaynaştırma eğitimi, özel eğitim sınıfları, evde veya hastanede eğitim hizmetlerimizi artırarak, engelleri eğitimle aşmaya devam edeceğiz.

"HASTANELERİMİZİN TOPLAM YATAK SAYISINI 240 BİNE ÇIKARTTIK"

Sağlık en büyük reformları gerçekleştirdiğimiz alanların başında geliyor. Vatandaşlarımızı hastane kapılarında eziyet çekmekten kurtaracak ve herkese insanca hizmet verecek bir sistem kurmaya çalıştık. Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası ve sağlık hizmetleri kalitesi, tüm dünyaya örnek olacak düzeye geldi.

Geçtiğimiz 17 yılda hastane ve diğer yataklı tedavi kurumlarımızın sayısını 2 bin 600'den 5 bin 500'e yükselttik. Hastanelerimizin toplam yatak sayısını 240 bine, nitelikli yatak sayısını 145 bine çıkarttık. Doktor sayımızı 92 binden 161 bine, toplam sağlık çalışanı sayımızı ise 378 binden 1 milyon 25 bine yükselttik. Ülkemizde kişi başına yapılan sağlık harcamasını 19 liradan 140 liraya çıkartırken, vatandaşlarımızın ceplerinden yaptıkları harcama oranını yüzde 20'den yüzde 17'ye gerilettik.

"64 ADET SAĞLIK TESİSİNİ TAMAMLAYARAK HİZMETE AÇACAĞIZ"

Şu ana kadar Adana, Isparta, Mersin, Yozgat, Kayseri, Elazıgˆ, Eskis¸ehir, Manisa, Bursa ve Ankara Bilkent S¸ehir Hastanelerini milletimizin hizmetine sunduk. Bu yıl Konya Karatay, İstanbul İkitelli, Tekirdağ, Kocaeli ve İzmir Bayraklı Şehir Hastanelerinin açılışlarını da yapacağız. Ayrıca inşaatı devam eden 64 adet sağlık tesisini tamamlayarak hizmete açacak, 19 adet sağlık tesisinin daha inşaatına başlayacağız.

Tüp bebekten irsi hastalıkların tedavisine, psikososyal ve ruhsal problemlere kadar pek çok hizmeti sosyal güvenlik kapsamına aldık. Kanser tedavisinde oldukça yüksek bedeli olan işlemlerden ilave ücret alınmasının önüne geçtik. 2019 yılı itibariyle anti serum üretimine başladık.

Sağlık turizmi yoluyla ülkemize gelen hasta sayısı 2019 yılı Kasım sonu itibariyle yıllık 470 bine ulaştı. Bu sayıyı önce 750 bine, ardından 1,5 milyona yükseltmeyi hedefliyoruz. Ayrıca bu kapsamda tedavi öncesinde ve tedavi sonrasında hastaları takip etmek üzere, yurt dışında 20 teşhis merkezi kuracağız.

"TEK TİP SİGARA PEKTİ UYGULAMASI İLE BU ALANDA 7'NCİ ÜLKE OLDUK"

Sigara başta olmak üzere tütün mamulleriyle mücadele kapsamında, 2019 yılında başlattığımız tek tip sigara paketi uygulaması ile bu alanda 7'inci ülke olduk. Şimdi buradan tüm milletime sesleniyorum. Gelin kendi kendinizin düşmanı olmayın. Artık bu sigaraları ayaklarınızın altına alın, içmeyin, daha dinamik ve sağlıklı olarak geleceğe yürüyün.

Sağlık, spor ve eğitim hizmeti veren yerlerde sigara satışını tümüyle yasakladık. İnternet dahil her yerde, sigarayı özendirecek görüntülerin kullanılmasının önüne geçtik. Dumansız hava sahası uygulamasında mevzuattaki boşlukları ortadan kaldırarak, daha etkin bir mücadele yürüteceğiz.

Türkiye'de madde bağımlılığı nedeniyle 1 milyon kişi başına düşen ölüm ortalaması 11,4 düzeyinde iken 2019 yılında 3,3'e düştü.

"SAĞLIKTA ŞİDDETİ ÖNLEME EYLEM PLANI HAZIRLADIK"

Doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve diğer sağlık personelimizin güvenliğini en üst seviyede tutmaya devam edeceğiz. Bunun için kapsamlı bir Sağlıkta Şiddeti Önleme Eylem Planı hazırladık.

Yerli ilaç üretimi ve yerli plazmadan kan ürünleri üretimi 2020'de de gündemimizin ilk sıralarında olacak. Yerli ilaç ve plazma üretimi ile yerli cihaz geliştirilmesi konusunda engel çıkartanların yaptıkları vatana ihanetle eşdeğerdir. Bu konuda kimseye müsamaha göstermeyeceğiz.

"256 ADALET SARAYI İNŞA EDEREK, YARGININ İŞLEYİŞİNİ KOLAYLAŞTIRDIK"

Adalet hizmetlerinde, mevzuattan altyapıya, ceza infaz kurumlarından yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına kadar önemli gelişmeler kat ettik. Hakim-savcı sayımızı 9 bin 349'dan 2019 yılı sonu itibarıyla 20 bin 629'a, yardımcı personel sayısını 51 binden 138 bine çıkardık.

Mahkeme sayılarını yüzde 82 artırarak ve 256 adalet sarayı inşa ederek, yargının işleyişini kolaylaştırdık.

İstinaftan ihtisaslaşmaya, ombudsmanlıktan HSK'nın yeniden yapılandırılmasına ve askeri mahkemelerin kaldırılmasına kadar pek çok tarihi reform yaptık. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesini, hukukun üstünlüğünün temel şartı olarak görüyoruz.

Yargı Reformu Strateji Belgemizi, 2019 yılı Mayıs ayında milletimiz ile paylaşmıştık. Belgedeki hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla hazırlanan birinci yargı paketi, yine geçtiğimiz yıl Meclis'te kabul edilerek kanunlaştı. Bu düzenleme ile ceza adaleti sistemine "seri muhakeme usulü" ve "basit yargılama" adı altında iki yeni uygulama da kazandırdık.

"İNSAN HAKLARI EYLEM PLANINI BİRKAÇ AY İÇİNDE TAMAMLAMAYI PLANLIYORUZ"

Kamu vicdanını rahatsız etmeyecek, suçluların cezalarını çektiği, ceza adaleti sisteminin amacına uygun, ölçülü ve adaletli bir infaz rejimi üzerinde çalışıyoruz. Aynı şekilde, önemli bir çalışma olan insan hakları eylem planını da birkaç ay içerisinde tamamlamayı planlıyoruz.

İnfaz düzenlemesini de içeren ikinci yargı paketinin hazırlıklarını tamamladık, birkaç hafta içinde Meclis gündemine getiriyoruz. Bir başka önemli reform da, vatandaşlarımızın devletle olan hukuki ihtilaflarının yargıya gitmeden, arabuluculuk benzeri bir idari sulh sistemiyle çözümünü içeren düzenlemedir. Bununla vatandaşlarımızın idareyle, ya da kamu kurumlarının kendi aralarındaki uyuşmazlıkların zahmetsiz ve hızlı bir şekilde çözülmesini amaçlıyoruz.Bu konudaki hazırlıkları 2019'da tamamladık, inşallah yakında konu Meclis gündemine gelecektir.

Nöbetçi noterlik uygulamasına geçmenin yanında, dijital bağlantıyla bir noterde yapılan işleme ait belgenin diğer noterlikten alınabilmesini sağladık. Bu konuda bir başka yenilik, noterliğe girişte sınav usulünün getirilmesi ve noter yardımcılığı müessesesinin kurulması olacaktır.

Veraset ilamlarında olduğu gibi, bazı çekişmesiz yargı işleri ile henüz dava açılmamış aşamadaki delil tespitlerinin noterlikler tarafından yapılması, yargının iş yükünü azaltacaktır. Elektronik tebligat sistemiyle, yargı sürecinde bu sebeple oluşan hataların ve gecikmelerin önüne geçtik.

Bu sistemle şu ana kadar 17 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapılarak, 210 milyon liranın üzerinde tasarruf sağlandı.

2019 yılında yeni adli yıla girerken 4 yeni bölge adliye mahkemesi kurarak sayıyı 11'den 15'e çıkarttık. "Geç gelen adalet, adalet değildir" yaklaşımıyla, geçtiğimiz yıl yargılamada hedef süre uygulamasını başlattık. Soruşturmalarda yüzde 74, yargılamada ise yüzde 80'nin üzerinde hedef sürelere uyulduğu görülüyor. Önümüzdeki günlerde bu uygulamayı Adli Tıp Kurumunda da hayata geçiriyoruz.

"275 BİN DOSYADAN 231 BİNİ UZLAŞMA İLE SONUÇLANMIŞTIR"

"Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk" uygulaması ile arabulucu atanan yaklaşık 150 bin dosyanın yarıdan fazlası çözüldü. 2019 yılında uzlaştırma bürolarında görüşülen 270 bin dosyadan 231 bini uzlaşma ile sonuçlanmıştır. Yargı Sistemimize kazandırmayı düşündüğümüz önemli yeniliklerden biri de hakim ve savcı yardımcılığıdır.

Yargı Reformu Stratejisi'nde geniş bir hukuk eğitimi reformu yapacağımızı belirtmiştik.

Bu konuda Adalet Bakanlığının ve YÖK'ün çalışmaları devam ediyor.

Türkiye, terör örgütleriyle ve asayişi bozmaya yönelik her türlü eylemle mücadelede, tarihinin en başarılı neticelerini bizim dönemimizde almıştır.

PKK-YPG'den DEAŞ'a ve FETÖ'ye kadar, ülkemize saldırması için beslenip büyütülen ne kadar örgüt varsa, hepsinin başını ezdik, eziyoruz ve ezeceğiz. Aynı şekilde, organize suç örgütlerine de göz açtırmıyoruz.

"ÖRGÜTE KATILIMLAR DURMA NOKTASINA GELDİ"

Geçtiğimiz yıl PKK'ya karşı gerçekleştirilen operasyonlarda bin 250 terörist etkisiz hale getirilerek, pek çok eylem engellendi. Terör örgütünün ülkemiz içindeki silahlı unsurlarının sayısı, 2019 yılı sonu itibariyle, kuruluş döneminin dahi altına inmiştir.

Kardeşlerim, Diyarbakır Annelerinin kararlı duruşu, örgüt içindeki çözülmeyi artırdı. Örgüte katılımlar neredeyse tamamen durma noktasına geldi.

Bölgemizdeki huzur ve güven iklimi kökleştikçe, turizm başta olmak üzere, her alanda gözle görülür bir olumlu hareketlenme yaşanıyor.

15 Temmuz'da milletimize kurşun sıkan FETÖ'yü devlet kurumlarından ve ülkemizden tamamen temizleyene kadar mücadelemiz sürecektir.

DEAŞ, El Kaide ve diğer terör örgütlerine yönelik operasyonlarda da 388 terörist etkisiz hale getirilmiştir.

Amacımız, 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenli, huzurlu, geleceğinden emin bir şekilde yaşamasını sağlamaktır. Nitekim, hırsızlık olayları son üç yılda İstanbul'da günde 78'den 34'de, Ankara'da 4'e, İzmir'de ise 6'ya düştü. Özellikle FETÖ'nün kurumlarımızdan temizlenmesiyle birlikte, güvenlik alanındaki başarılarımız arka arkaya gelmeye başladı.

Güvenlik bürokrasimiz tek vücut halinde hareket ederek ülkemize yönelik tehditlerle mücadele edebilme imkanına kavuşmuştur. Şu anda polisimiz, jandarmamız, korucularımız hiçbir ayrım yok el ele, omuz omuza terörle mücadelelerini sürdürmektedir.

"MİLLİ İSTİHBARAT KOORDİNASYON KURULUNU YAKINDA FAALİYETE GEÇİRİYORUZ"

Geçtiğimiz günlerde yeni hizmet binasının açılışını yaptığımız Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız, görev alanındaki başarılarıyla ülkemizin gururu haline geldi. Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ile Milli İstihbarat Teşkilatımızın başını çektiği güvenlik kurumlarımız arasındaki koordinasyonu daha da geliştiriyoruz. Milli İstihbarat Teşkilatımızın İstanbul şubesini de önümüzdeki günlerde açacağız.

Bu amaçla oluşturduğumuz Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulunu yakında faaliyete geçiriyoruz.

Sınır Fiziki Güvenlik Sistemleri projesi kapsamında 911 kilometrelik Suriye sınırımız boyunca 825 kilometre güvenlik duvarı inşa ettik.Ayrıca, 211 elektro optik kulenin kurulum çalışmalarına da başladık. Bu yıl doğu sınırımızda 117, batı sınırımızda 42 elektro optik kuleyi faaliyete geçiriyoruz.

Böylece, bin 182 kilometrelik doğu sınırımızın 740 kilometrelik kısmını, 472 kilometrelik batı sınırımızın ise 350 kilometrelik kısmını gözetleme imkanına kavuşacağız.

Ulaştırma ve altyapı, hükümetlerimizin en başarılı hizmet alanlarından biri olmuştur. Vatandaşlarımızın ülkemizin her noktasına hızlı, konforlu ve güvenli şekilde erişebilmesini sağlamak için 17 yılda 750 milyar liranın üzerinde ulaşım yatırımı yaptık.

Bölünmüş yol uzunluğumuzu 21 bin 64 kilometre ilaveyle 27 bin 165 kilometreye, otoyol uzunluğumuzu bin 346 kilometre ilaveyle 3 bin 60 kilometreye çıkardık.

Bu yollar, ülkemizdeki trafiğin, 2019 sonu itibariyle yaklaşık yüzde 82'sine hizmet veriyor. Yol medeniyettir, su medeniyettir. Eğer medeniyseniz yolunuz olacaktır. Medeniyseniz suyunuz olacaktır. Eğer bunlar yoksa medenilikten kimse bahsedemez.

"TRAFİK KAZALARINDA ÖLÜMLER YÜZDE 71 AZALDI"

Araç sayısındaki ve trafik hareketliliğindeki yüksek artışa rağmen, bölünmüş yollar sayesinde, trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı, şu orana bakın yüzde 71 azaldı. Bu sayıyı daha da azaltmak için her türlü tedbiri alıyoruz.

Yol projelerimizin kapsamında dikimi yapılan ağaç sayısı 68 milyonu aştı. Ey çevreciler, 68 milyonu diktiğimiz ağaçlarla aştık. Geçenlerde biliyorsunuz, beraber 11 milyon bir ağaç dikimi yaptık.

Ülkemizin ticaret ve turizm merkezlerini birbirine bağlayan 426 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolunu geçtiğimiz yıl hizmete açmıştık. Bu sayede İstanbul-İzmir arası 8 saatten 3,5 saate, Bursa 1 saate, Eskişehir 2-2,5 saate düştü. Burada süratle çevre düzenlemesini de yaparak bu yol güzergahını çok farklı hale getiriyoruz.

İzmir'i Çandarlı limanına bağlayan 95,9 kilometre uzunluğundaki otoyolun 90,5 kilometrelik bölümünü geçtiğimiz Ekim ayında hizmete sunmuştuk. Kalan kısmı da önümüzdeki günlerde trafiğe açıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu'nun Kınalı-Odayeri ve Kurtköy-Akyazı kesimlerindeki kalan kısımları da yine önümüzdeki aylarda hizmete sunuyoruz.

Karayollarımızın üzerindeki tünellerin sayısını, burası çok önemli, 298 ilaveyle 381'e, tünel uzunluğunu ise 50 kilometreden 500 kilometreye yükselttik. Diyorum ya hani biz aynen dağları delerek yolumuza devam edeceğiz.

2019'da toplamda 23 kilometre uzunluğunda 92 köprü, viyadük ve kavşağı bitirmeyi hedeflemiştik. Arkadaşlarımıza verdiğimiz talimatla bunu çok farklı bir hale getireceğiz. Bu hedefin de ötesine geçerek, 40 kilometre uzunluğa sahip 171 köprü, viyadük ve kavşağı tamamlayıp hizmete açtık.

"MEGA PROJELERE YENİLERİNİ EKLİYORUZ"

Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Nissibi Köprüsü, Ovit Tüneli ve Karadeniz Sahil Yolu gibi mega projelere yenilerini ekliyoruz.

Bu çerçevede ülkemizin ekonomik ve stratejik gücüne güç katacak Kanal İstanbul Projesini de çok yakında başlatıyoruz. Yarım asır önce, "Boğaziçi Köprüsü, İstanbul'un başına gelen en büyük felakettir" diyen zihniyet, şimdi de, "Kanal İstanbul en büyük felaket" kampanyası yürütüyor.

Üstelik, Kanal İstanbul'a karşı çıkanların hiçbirinin, bu projenin aslında ne olduğu konusunda inanın en küçük bir bilgileri bulunmuyor. Ne açıkladıkları rakam doğru ne gösterdikleri yerler doğru ne de buranın geçmişte yaşadıkları...

İstanbul Boğazı, yılda ortalama 45 bin geminin geçtiği, günde 500 bin kişinin iki yaka arasında taşındığı, üzerindeki yük ve insan trafiği baskısının sürekli arttığı bir yere dönüştü. Boğazdaki deniz trafiğini engellemek, hukuki, ekonomik ve sosyal olarak mümkün değildir. Tek çare, alternatif bir su yolu inşa etmektir.

Üstelik bu proje bir anda ortaya çıkmış da değildir. Bu kanal, Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan beri savunduğumuz, 2011 yılında da milletimize sunduğumuz, taahhüt ettiğimiz bir projedir.

Projenin jeolojik, jeoteknik, hidrolojik araştırmalar, dalga ve deprem analizleri, trafik etütleri, proje hazırlığı, altyapı deplase ihtiyaçları, çevresel etki çalışmaları gibi süreçlerini tamamladık. Bakın o günden bugüne Marmaray'dan geçen yolcu sayısı 440 milyon oldu. Bu çalışmalarda, 11 farklı üniversiteden ve çeşitli kamu kurumlarından, 34 ayrı bilim dalına sahip 200'ün üzerinde bilim insanı görev aldı. İnşa maliyeti 75 milyar lira olarak hesaplanan Kanal İstanbul bünyesinde 2 liman, 1 yat limanı, 1 lojistik merkezi, 7 köprü, 2 demiryolu hattı, 2 hafif raylı sistem hattı ve 500 bin kişilik konut alanları yer alacak. Projenin finansmanında ve inşasında herhangi bir sorun yaşanmayacaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.