Başbakan Diyarbakır'dan tepki gösterdi: 'Vicdansız zorbalar yuh olsun size'

Yıldırım, ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıması ve İsrail'in Filistinli sivilleri katletmesine tepki için düzenlenen Kudüs mitingi için Diyarbakır'a geldi. Diyarbakır'daki miting, İstanbul Yenikapı'nın ardından Kudüs için düzenlenen "Zulme Lanet, Kudüs'e Destek" mitinglerinin ikincisi oldu. Yıldırım burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

ZULMÜN KARŞISINDA DİMDİK DURDUK

"Türkiye'nin sesini hem İstanbul'dan hem de Diyarbakır'dan dünyaya duyurmak çok önemlidir. Evet, hepimiz Filistinli'yiz, dayanışma halindeyiz. Biz tarih ve medeniyeti birlikte inşa ettik. Bizler aynı bedeniz, aynı ruhuz. Ramazan'a girerken ne yazık ki İsrail yönetimi görülmemiş katliam gerçekleştirdi. Ülkeleri için barışçıl gösteri yapan Filistinli çocukların, kadınların üzerine acımasızca kurşun yağdırdılar. Bütün İslam ümmetinin kalbine hançer sapladılar. Allah zulüm düzenlerini başlarına yıksın. Dünyaya hükmeden zalimler, Müslümanların başını öne eğdirmek istiyorlar. Selahaddin Eyyübi'nin, Sultan Alparslan'ın, Sultan Fatih'in intikamını almak istiyorlar. Zalimlere, katillere, ruhlarını düşmanlara satan alçaklara boyun eğmeyiz. Şiddetin her türlüsünü reddedeceğiz. 

PKK DEFOLUP GİTSİN

Çözülmeyecek hiçbir sorunumuz yok. Yeter ki, barış, kardeşlik, huzur olsun. Yeter ki bölücü terör örgütü PKK aramızdan defolup gitsin. Gençlerimizin kanına giren alçak terör örgütünü Allah'a şükür sizlerin desteğiyle bugün artık ülkemize, şehrimize zarar veremeyecek hale getirdik. Türkiye'nin bütün vatandaşları eşittir, özgürdür, bu ülkede hiçbir kimse birinci sınıf, ikinci sınıf diye ayrılamaz. Bizim tarihimizde soykırım, utanç yok. Bizim tarihimizde kendisi gibi olmayanı reddetmek yok. Bakın aramıza ayrılık, gayrılık tohumları ekmek isteyenler şunu bilsin ki, asla muvaffak olamayacaklar.

EY YERYÜZÜNÜN ZORBALARI

ABD yönetimi bir yanlış karar verdi. Adeta ateşe benzin döktü. Büyükelçiliğini inatla, bütün uluslararası kanunlara, kurallara aykırı olarak Kudüs'e taşıma inadından vazgeçmedi. 14 Mayıs'ta ABD, İsrail ile beraber Kudüs'te büyükelçilik açarken, eğlence yaparken, aynı zamanda savunmasız bebekler de dahil Filistinli kardeşlerimiz İsrail askerlerinin kurşunlarıyla şehit oldular. ABD, İsrail, bu alçakça saldırıyı sadece seyretti. Sadece eğlenceyle yetindi. Ey yeryüzünün vicdansız zorbaları, yazıklar olsun size, yuh olsun size. Ey mukeddasat bilmeyen, ey Peygamber hatırası dinlemeyen zalimler, biliniz ki zulümle abad olunmaz.

ALAYININ KARŞISINDAYIZ

PKK'nın da, PYD'nin de, YPG'nin de, DEAŞ'ın da FETÖ'nün de alayının da karşısındayız. Emperyalistler bizim çocuklarımız üzerinden proje örgütleri kuruyor gençler, uyanık olalım. PKK'nın Kürtler diye bir sorunu yok. Kürtlerin PKK diye bir sorunu var. Bu sorunu da hep beraber, birlikte evelallah üstesinden geldik. Artık gençlerimizi dağa çıkaramıyorlar. Evlerimizi basıp insanlarımızı öldüremiyorlar, huzurumuzu bozamıyorlar, bozamayacaklar, çünkü bu ayyıldızlı bayrağı sallayan Diyarbakırlı kardeşlerim teröre en güzel cevabı veriyor. İşte Diyarbakır, işte ayyıldızlı bayrak, işte beraberlik, işte kardeşlik. Bu örgütlerin hepsi proje örgütüdür. PKK da, PYD'de, YPG de, FETÖ de, DEAŞ da bir proje örgütüdür. Çevremizde, Kuzey Irak'ta, Kuzey Suriye'de emperyalist hedefleri olan ülkelerin maşasıdır, onların üzerimize saldığı örgütlerdir. Ellerine tutuşturulan silahlarla, kendi ülkesine, kendi insanına acı yaşattırıyorlar. Çukur kazdılar, kazdıkları çukura kendileri düştüler. Şimdi artık o çukurlar kapandı, yıkılan yerler yeniden yapıldı. Şimdi kırılan gönülleri yapma zamadır. Yapılan binalar, yapılan işyerleri, ibadethaneler, okullar yenisi, daha güzeli yapıldı.

İNLERİNE GİRDİK

Aslında bu örgütlere benim Diyarbakırlı kardeşlerim çok önemli bir fırsat verdi. Dediler ki, 'artık kan dökmeyin, terörle bir yere varılamaz, buyrun el sıkışalım, kucaklaşalım, çözüm yapalım.' Ama onlar ne yaptı, gittiler Danışık köyünde 12 kardeşimizi katletti alçaklar. Kardeşliğimize dinamit koydular. Şiddet geride kaldı, şimdi artık PKK size ilişebiliyor mu, tehdit edebiliyor mu? Çocuklarınızı dağa kaldırabiliyor mu, kaldıramazlar. Çünkü inlerine girdik, inlerinde onları etkisiz hale getirdik. Kardeşlik hukukunu korumak bizim namus borcumuzdur. Kardeşlik hukuku bilmeyenler aramıza asla giremezler. Bakın bu emperyal güçler, şimdi de Irak'ta, Suriye'de bir terör yapılanmasına gidiyorlar. Bunların amacı ne Araplar'dır, ne Kürtler'dir, ne Türkmenler'dir. Bunların amacı kardeşliğimizi bozmaktır, terörü daha da azdırarak bölgenin kalkınmasını, bölgenin refahını, gençlerimizin geleceğini karartmaktır.

ANALARIN GÖZYAŞINI DÖKEMEYECEKLER

Bizim inancımızda, anlayışımızda hesap günü vardır. Bu nedenle diyoruz ki, vatandaştır devletin sahibi. Devletin gücünü kendi gücü zannedenler, Türkiye'de darbe yapmaya kalktılar. Bakın devlet içinde vesayet odakları kurdular. Bunun en son örneğini 15 Temmuz'da yaşadık. FETÖ suçüstü yakalandı darbe yapmaya kalktı, darbeyi de siz vurdunuz. Onlara dünyayı dar ettiniz. Bu mübarek milletin bütün değerlerini, inançlarını kullandılar. Sizin verdiğiniz sadakaları, zekatı, dişinden tırnağından arttırılan her şeyi terör örgütüne aktardılar. Kendilerine de, ana babalarına da, ülkenize de hıyanet ettiler. Biz artık hiçbir evladımızı kaybetmek istemiyoruz. Hiçbir şeytani örgüt, bu ülkenin analarına göz yaşı döktüremeyecek bir daha. Hiçbir şeytani şebeke, bu ülkenin çocuklarını daha çıkaramayacak."