Hava Durumu

"Aklımı hiçbir zaman FETÖ'ye kiraya vermedim!"

Özlem Buğday Yağmur, yaklaşan BTSO seçimleri öncesinde Başkan Adayları'ndan İlhan Parseker ile çarpıcı bir röportaj gerçekleştirdi.

Haber Giriş Tarihi: 29.03.2018 15:39
Haber Güncellenme Tarihi: 29.03.2018 15:39
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.lodoshaber.com
"Aklımı hiçbir zaman FETÖ'ye kiraya vermedim!"

Bendeniz, yaklaşan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası seçimi öncesinde her iki Başkan adayına da röportaj çağrısı yaptım.
Yani hem mevcut Başkan İbrahim Burkay'a, hem de rakibi İlhan Parseker'e, "gelin konuşalım, ben sorayım siz anlatın" dedim.
İbrahim Burkay hiiçççç oralı olmadı!
İlhan Parseker ise "ne isterseniz sorun" diyerek teklifimizi anında kabul etti.
O vakit karşınızda BTSO Başkan Adayı İlhan Parseker...
İlhan Parseker'le, aynı zamanda seçim ofisi olarak kullandığı, ekibiyle birlikte her akşam 150-200 kişilik gruplara hayata geçirmeyi planladıkları projelerle ilgili sunum yaptıkları son derece afili ofisinde buluştuk.
Ben her şeyi, hakkındaki tüm iddiaları tek tek sordum.
İlhan Parseker de zerre kadar mızıkçılık yapmadan, kaçak güreşmeden istisnasız tüm sorularımı yanıtladı.
Öncelikle, BTSO Başkanı İbrahim Burkay'la ilgili son derece ciddi iddialarını yineledi.
O kadar ki...
"Bugüne kadar yönetimiyle birlikte çoktan istifa etmeliydi" dediği Burkay'ın seçime dahi giremeyeceğini iddia etti!
Sonra şu "Ankara'nın desteği" meselesi geldi gündeme.
İşte tam o noktada fevkalade yükselerek, İbrahim Burkay'ın "gerçek dışı" diye nitelendirdiği bu destek söylemiyle seçim kazanmak uğruna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adını kullandığını!
Hatta bu sebeple Cumhurbaşkanı Erdoğan'a zarar verdiğini öne sürdü!
Ardından sıra, kendisiyle ilgili gündeme getirilen "FETÖ'ye yakınlık" iddialarına geldi.
Herkesin miladının değişkenlik gösterdiği şu manidar zaman diliminde Parseker'e kendi FETÖ miladını sordum.
İddia edildiği gibi Pensilvanya'ya gidip gitmediğini...
Fethullah Gülen'e biat edip etmediğini sordum.
Bu iddiaların nereden kaynaklandığını sordum.
Anlayacağınız...
Vahim iddialar, derin mevzular dahil her şeyi sordum.
Parseker de hepsine teeek tek yanıt verdi.
Buyrun buradan okuyun...

Özlem Buğday Yağmur röportajı...
* Öncelikle bir konuyu nete getirsek... Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'na aday mısınız? Yoksa iddia edildiği gibi vaziyeti muğlak bırakıp duruma göre bakacak mısınız?
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası seçimi iki aşamalıdır. Başkanlığa aday olabilmek için önce meclis üyesi olmanız lazım. 63 tane komitemiz var, bu 63 komiteden meclis üyeleri seçilecek. Burada bir karmaşa var, algı dağıtılması var. Şu an benim ya da diğer başka bir adayın meclis üyesi olup olmayacağı belli değil. Birisinin, "ben BTSO Başkanlığına adayım" diyebilmesi için meclis üyesi seçilmiş olması lazım. 3 Nisan'da Meclis oluşacak. Ondan sonraki bir haftalık süreç içersinde de bu meclis üyelerinin içinden Başkan adayı çıkacak. Çıkıp, "ben başkanlık için adayım" diyebilmem için ilk önce meclise girmem lazım. Biz arkadaşlarımızla beraber 63 komitede hareket ediyoruz. Bu komiteler içerisinden kendim dahil arkadaşlarımla birlikte süreci olgunlaştırdığımız takdirde tabii ki adayım!
* İşin prosedür kısmı bu. Sonuçta İlhan Parseker BTSO Başkanı olmak için harekete geçmiş bir isim?
Muhakkak! Siz de gördünüz, büyük bir seçim ofisi oluşturduk. Arkadaşlarımızla beraber her gece 150-200 kişilik gruplarla organizasyon yapılıyor burada. Yani kalkıp da sadece kendi komitemizde seçilmek için böyle bir organizasyonun yapılmasına zaten gerek yoktu.
* İlk günden beri "temiz ve şaibesiz bir BTSO" vurgusu yapıyorsunuz. Tam olarak neyi kast ediyorsunuz?
2013 yılında 17-25 Aralık diye bahsettiğimiz operasyonlardan sonra Türkiye'de bir değişim başladı. Bir örgütün, Türkiye'yi ele geçirmesiyle ilgili bir farkındalık başladı. Biz bunu yıllar önce söylüyorduk. Ama önemli olan devletin de bu tarihten itibaren o farkındalığı yaratması! Burada tuhaf olan, o tarihten sonra dahi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın bu örgütle ilişkili olması, bu örgüte işler vermesi ve bu örgütle birçok defa adının birlikte geçmesi! Bakın, Oda'nın adının bu örgütle birlikte anılması! "Kayınpeder" başta olmak üzere birçok kişinin işe alınması! Bütün işlerin İzmir'deki FETÖ şirketlerine ve yakın kişilere yaptırılması! Oysa Bursa çok büyük bir kent. Bursa'da her işi yaptıracak olanak, bu işleri yapabilecek büyük şirketler varken BTSO'nun işlerini başka kentlerdeki şirketlere vermesinin altında ne olduğunu herkes biliyor.

* Ne var altında?
Bugün, en çok övündükleri alan olan turistik geziler... 5 bin kişiyi yurtdışına götürdükleri bir organizasyon var. Tabii ki doğru bir organizasyon. Ancak yapılış şekli yanlış. 5 bin değil 15 bin kişiyi götür Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak. Ben şunu iddia ediyorum; bu 5 bin kişiye harcanan parayla 10 bin kişi çok rahat götürülürdü. Rakamlar ortada! Oda'yla gidenler daha sonra kendisi fiyat aldığında görüyor ki, o seyahatleri çok daha ucuza maletmek mümkün. Çok daha ucuz gidebileceklerini görüyor insanlar. Peki bunun altında ne aramak lazım? Bursa'da birçok fuar ve turizm şirketi varken, niye ısrarla çok pahalı olmasına rağmen İzmirli bir firma ile bu işler yapılıyor?
* O İzmirli firma kollanıyor mu?
E yani olay ortada. Bunun için bir şey söylemek gerekmiyor.
* Peki siz çok net bir şekilde; mevcut BTSO Yönetimi'nin FETÖ ile işbirliği içerisinde olduğunu söyleyebiliyor musunuz?
2013 seçimlerinde FETÖ'nün örgütlü sivil toplum kuruluşları tamamıyla taraf oldu. O gün hazırlanan platform dedikleri yerde açıklamalar yaptılar ve resim verdiler. Bireysel olarak bunlarla ilintili olup, bizim listelerimizde yer almış kişiler olabilir. Meclis üyesi olduktan sonra olmuş olabilir. Ama meclis üyesi olurken bunlar tamamıyla kurumsal olarak İbrahim Bey'le birlikte hareket etti! Bununla da yetinmediler. O gün "Paralel Devlet" denilen yapı tamamıyla ağırlığını ve varlığını hissettirerek bizim arkadaşlarımızın hepsini korkuttu! Bu ayan beyan tüm Bursa tarafından bilinmekte.
* FETÖ arkdaşlarınızı tehdit etti, korkuttu! Ve bu yüzden seçim kaybettiniz?
Bakın, bütün bu baskıya rağmen biz seçimi yine de almıştık meclis üyeleri bazında. Ancak yine ortadadır ki, o günkü koşullarda çeşitli imkanlar sunularak bizim listelerden çıkan 10 meclis üyesinin yer değiştirmesi ile sonuç değişti.
* BTSO yönetiminde yer alan ve mevcut Başkan İbrahim Burkay'a çok yakın bazı isimler de bizzat FETÖ soruşturmaları sürecinde gözaltına alındı. Bunların arasında hüküm giyenler var.
Evet, ne yazık ki durum bu. Ancak bunu sadece ben dile getirmiyorum. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı fezlekeleri veya iddianameleri alın bakın. İbrahim Burkay'ın adının bireysel olarak geçmesi beni çok ilgilendirmiyor. Beni, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası adının geçmesi ilgilendiriyor. Çünkü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası hiç kimsenin kendi kuruluşu değil. 39 bin üyesi olan Türkiye'nin en önemli kuruluşlarından bir tanesi. 39 bin üyesi olan bir kuruluş iddianamede, "BTSO'nun 2013 seçimlerinde, örgütsel faaliyet yapılmış ve daha sonra da Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın kaynakları bu örgüte kullandırılmış" diye yer aldıysa bu çok acı bir şeydir! Burada bu 39 bin üye de şaibe altında kalmış oluyor. O gün ben, BTSO'nun Başkanı olup da, böyle bir töhmet altında kalmış olsa idim...
* Ne yapardınız?
Yönetimle beraber istifa eder, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'na yara getirmezdim! 
* Yani İbrahim Burkay'ın yerinde olsaydınız istifa ederdiniz?
Kesinlikle istifa ederdim! Çünkü, yönetimizinin neredeyse yarısı alınmış, meclis üyeleri alınmış... Ve siz çıkıp diyorsunuz ki, "Meclis'te teröristler var!" E Meclis'te teröristler varsa...
* Sahi n'oldu o teröristler?
Meclis'te teröristler varsa o zaman sizi bu teröristler mi seçti buraya? Teröristlerin seçtiği yerde niye oturuyorsunuz o zaman?
* BTSO'nun 39 bin üyesi bu durumu sorguluyor mu sizce? Ya da yeterince sorguluyor mu?
Valla tabii ki ben de bu sorgulama sürecini derinden hissetmek istiyorum. Aslında iç dünyasında herkes bu sorgulamayı yapıyor.
* Dışa vuramayışlarının sebebi ne?
Dışa vuramayışının sebebi maalesef ki, bugünkü BTSO yönetiminin yaratmaya çalıştığı yanlış algı! Mevcut yönetim iktidarla ilintilendiriyor kendisini. Ben şuna inanıyorum ki; başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hiç bir iktidar yetkilisi FETÖ'ye bu anlamda adı karışmış hiç kimseye destek vermez! Ben bugün hala, Türkiye'nin yaşadığı bu koşullarda İbrahim Burkay'ın aday olamayacağını düşünüyorum.
* Pekii ya İbrahim Burkay'ın Ankara'nın tam desteğini aldığına ilişkin iddialar?.. Reel politiğe göre "Ankara'nın tam desteği" demek Cumhurbaşkanı'nın tam desteğini almak anlamına gelir, ki, bu durumda İbrahim Burkay bizatihi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tam desteğiyle giriyor seçime?
Ne yazık ki iddia bu. Seçimi kazanabilmek adına, Cumhurbaşkanımızın adını kullandıklarını ve Sayın Cumhurbaşkanımızın da bundan haberi olsa çok rahatsız olacağını düşünüyorum. Çünkü Bursa'da sokağa çıkın, herhangi bir kişiyi çevirin, "Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nı biliyor musunuz" diye sorun. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nı biliyorsa eğer, "nasıl biliyorsunuz?" diye sorun.
* Nasıl bilir?
Tamamıyla bu Örgüt'le ilintili der. Böyle bir algının olduğu yerde, Sayın Cumhurbaşkanı'nın adını kullanmak, Sayın Cumhurbaşkanı'na zarar vermek demektir. Dediğim gibi, ben İbrahim Burkay'ın yerinde olsaydım, bırakın yeniden aday olmayı, yönetimimle birlikte çoktan istifa etmiştim. Ama İbrahim Bey de tam tersi bir şekilde tekrar buraya seçilerek kendisini dik tutmaya çalışıyor.
Aklımı FETÖ de dahil kimseye kiraya vermedim!

* Mecvut BTSO Yönetimi ile ilgili iddialar gerçekten vahim boyutta. Pekii ya İlhan Parseker?.. Sizin FETÖ'ye yakın olduğunuz, yakın durduğunuz bir dönem oldu mu? Ya da hiç mi olmadı?
Bu örgütle ve buna benzer örgütlerle hiçbir zaman bir yakınlığım olmadı. Ama tabii ki yaptığım sosyal işler çerçevesinde bu tür insanların da yanımda olması gayet normal. Çünkü onlar da toplumun bir parçası idi. Toplumun bir parçası olarak onlarla da işlerimiz olabilir ama bizim yaptığımız işlerde hiçbir zaman egemen değillerdi.
* İlhan Parseker'in FETÖ miladı nedir? Siz ne zaman bu yapının gerçek yüzünü keşfettiniz ve uzak durdunuz?
Hayatım boyunca!
* En başından itibaren?
Hayatım boyunca! Ben hiçbir zaman aklımı kiraya vermedim!
* Pensilvanya'ya hiç gittiniz mi?
Hayır! O eyalete bile hiç girmedim ömrüm boyunca!
* Oysa Pensilvanya'ya gittiğiniz ve zamanında bir şekilde FETÖ'ye biat ettiğiniz yönünde iddialar var?
Hiçbir zaman Pensilvanya'ya gitmedim!
* Başka bir yerde görüşmeniz ya da bir temasınız oldu mu? Gerçi soru biraz "FBI'dan Özlem" gibi oldu ama gerçekten merak ediyorum?
Kesinlikle ve kesinlikle olmadı. Bakın 2007 yılının sonunda Amerika'ya gittik, NewYork'a... Bir heyetle beraber gittik. Hatta bu heyet içerisinde şu anda hala görevde olan bazı arkadaşlar da vardı.
* BTSO yönetiminde olan arkadaşlar mı?
Yok, hayır.
* Bu arkadaşlar nerede görevli?
Ülke yönetiminde hala görevde olan bazı arkadaşlar vardı. Onlar "biz araba kiralayıp Pensilvanya'ya gideceğiz" dedi ve o gün o arkadaşlarımız kalkıp Pensilvanya'ya gitti. Ben o gün New York'ta bir cafede oturmayı yeğledim.
* Siz gitmediniz Pensilvanya'ya?
Hayır. Asla! Gitmek isteseydim giderdim. Bakın hem de 2007 yılından bahsediyorum.
* Hazır ülkeyi yönetenlerle beraber gitmek varken?
Herkesin övdüğü ve şu anda belli yerlerde belli olan kişiler de vardı aramızda. O gün onlar gitti. Bugün o arkadaşlar da karşı FETÖ'ye. Ancak bakın ben o gün dahi gitmeyi hiç uygun görmedim.
* Pekii ya aksi yöndeki iddialar?
Tamamıyla seçim süreci! Tamamıyla algı operasyonu! Bunun böyle olmadığını onlar da biliyor. Söyleyenler de biliyor, yazanlar da biliyor. İddianameler ortada. Devletin arşivleri ortada.  Devletin arşivlerine itibar etmeyip, neye itibar edeceğiz? Dedikoduya mı, devletin arşivlerine mi?
Dokumacı, kaynakçı yerine astronot mu çalıştıracaksınız?

* Gelelim BTSO Yönetimi'nin, Oda'nın kaynaklarını iler tutar yönü olmayan fantastik projeler de dahil olmayacak işlerde tükettiğine dair eleştirilerinize...
Evet. Hele bazıları fantastik ötesi!
* GÖKMEN Projesi ile uzaya gidecek ilk Türk astronotun Bursa'dan çıkacak olması?..
Bakın dünyada uzay projelerini büyük ülkeler bile tek başına yapmıyor. Bütçelerini birleştiriyor ve birlikte yapıyor. Bu işler devlet meselesidir. Devlet projeleridir. Tabii ki Türkiye bu işe el atmalı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası bu işin içinde olmasın mı? Tabii olsun ama ana unsuru olamaz. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası bunun bir parçası olabilir, ancak katkı sunan, Ar-Ge üreten parçası olabilir. Bunun ana unsuru olamaz çünkü böyle bir bütçeniz yok sizin. Yetmez! Bakın benzer bir örnek vereyim. Tüm Türkiye'de stadyum yapılırken, siz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak devlete yaptırmayıp, kaynaklarınızı stadyuma aktarırsanız... Bunun yerine, gerekli olan 2- 3 tane yolu da açamaz, kent trafiğini rahatlatamazsınız! Bu fantastik projedeki durum çok daha vahim. Siz burada kendi kaynaklarınızla üyelerinizin ihtiyaçlarını göreceksiniz. Bakın şu anda özellikle tekstilde hiçkimse yatırım yapmıyor. Bütün arkadaşlarıma soruyorum seçim vesilesiyle gezerken; "niye ilave makine almıyorsunuz?" diye "dokumacı yok!" diyorlar. Nasıl alacak ilave makineyi? Bunları yetiştirmek varken uzay projesi? Dokumacı yerine astronot mu koyacaksınız? Kaynakçı yerine astronot mu çalıştıracaksınız? Siz bugün 200 milyon lira parayı sözde astronot yetiştirmek için heba ediyorsunuz. 200 milyon liraya gerçekten iyi yetişmiş, üreten binlerce nitelikli eleman yetiştirebilirsiniz.

* Sanayicinin derdi size kalsın, aynı zamanda ciddi bir istihdamdan olasılığından bahsediyorsunuz?
Kesinlikle öyle. Gerçekten şu an yatırımcının en büyük sıkıntısı bu. Müthiş bir iş potansiyeli var. Özellikle tekstilde müthiş bir potansiyel var. Fakat bunu realize edemiyoruz. Kimse yatırım yapmak istemiyor. Sorun sebebini. İşçi bulamadığın için. Nitelikli işçi bulamadığı için. Siz kalkmışsınız böyle fantastik ötesi projelerle parayı heba ediyorsunuz.
* BTSO Yönetimi, misal bu tarz projeleri üretirken, bunlara kaynak aktarırken meclis ne işle meşgul olur? Denetleme yok mudur?
Meclis...
* Evet. Meclis?..
Meclis'te bunların hiçbiri irdelenmiyor!
* Nasıl yani? Mesela İbrahim Burkay çıkıp bu pojeyi sunduğunda ve "biz Türkiye'nin ilk astronotunu Bursa'da yetiştireceğiz. Uzay artık bizden sorulur" dediğinde, meclis üyeleri iftiharla mı dinliyor?
Biz bunlara itiraz ettiğimiz zaman İbrahim Bey cevap bile vermiyor.
* O zaman BTSO Meclis'i sorgulamıyor ve daha da fenası denetlemiyor?
Kesinlikle doğrudur! Hani Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grup başkanvekili neye el kaldırıyorsa parti grubu da...
* Kaldır elleri, indir elleri?..
Ona döndü maalesef.
* Siz içten içe 2013 seçiminin rövanşını mı yapmak istiyorsunuz?
Hayır. Rövanş değil! Bakın bunu can-ı gönülden söylüyorum, kalben söylüyorum. Eğer Bursa Ticaret Sanayi Odası Yönetimi, bu işlere bulaşmasaydı, doğru yönetilseydi, kaynaklarını çarçur etmeseydi, bir örgütle ilintili ve anılır hale gelmeseydi, adaylık aklımın ucundan dahi geçmezdi!
* Oturup torun sevecektiniz?
Evet, işime gücüme bakacaktım. Çünkü ne zaman bu sosyal işlerden uzak olduysam, işimin hep o dönemde büyüdüğünü gördüm. Kendime o zaman faydam olduğunu gördüm. O yüzden inanın hiç böyle bir düşüncem yok. Bugün için dahi, meclis üyesi olduk diyelim... Bakın meclis üyesi olduk ve bunun neticesinde çok kapsamlı ve güzel bir tablo oluştu, bu tabloda dahi her zaman için fedakarlığa hazır olurum. Ben bunu kendi arkadaşlarım arasında da oturdum konuştum, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın temizlenmesi gerektiği üzerinden yola çıktık. Ve bu gerekçe ile aday olduk. Eğer Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, iyi yönetilseydi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası bu örgütle anılır hale gelmeseydi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın kaynakları çarçur edilmeseydi, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın normal rutin yaptığı işler dahi makro proje olarak ortaya çıkartılmasaydı, gerçekten iş yapılsaydı, gerçekten benim üyeme dokunulsaydı, gerçekten benim üyelerime eleman yetiştirilseydi ben bugün aday olmazdım! Bakın; bir şey anlatacağım. Geçen seçimlerde de bunu kullandılar. Geçen seçimlerde "bir taraf dindar, bir taraf dindar değil" gibi gerçek dışı bir söylem kullandılar. Bir insanın Cenab-ı Allah'a yakınlığını Cenab-ı Allah'tan başka kimse ölçemez! Kimin kalbinin temiz olduğunu yalnızca Yüce Yaradan bilir. Kimse bunun ölçüsünü bilemez. Ama geçen seçim bunu dahi kullandılar. Beni dindar olmayan taraf olarak lanse etmeye kalktılar! 2012 yılı sonunda, Odalar Birliği'nde yöneticiyim, Başkanlık Divanı Üyesi'yim. 2012 sonunda Bursa ile ilgili bir protokol yaptık. Bursa'ya bir teknik okul yapılması, meslek lisesi yapılması ve onun yanına da yurt  ve laboratuarlarının yapılması ile ilgili bir protokol yaptık. TOBB tarafından kaynak ayrılacak ve TOBB adına Bursa'ya yapılacak. Protokolü yaptıktan sonra geldim Bursa'ya, Valilik'te görüşmeler yaptık ve yer arıyoruz. Çünkü okul yapılıp Milli Eğitim'e devredilecek. Çünkü Türkiye'nin kalkınması için ara eleman çok önemli. "Bir okul Bursa için çok mu önemli?" diyeceksiniz ama zihniyeti gösteren bir meseleyi anlatmaya çalışıyorum. İnsanlar kandırılıyor! Ona üzülüyorum. Biz bu okul için bir iki yer belirledik. Bizim beğendiğimiz yeri Valilik beğenmedi, derken protokolden üç ay sonra seçim geldi, BTSO yönetimi değişti. Sonra ben beş altı ayda bir çıkıp meclis kürsüsünden bu projenin ne olduğunu, niye yapılmadığını sordum. Tam 3 yıl sonra, bakınız üç yıl sonra bir gündem maddesi geldi meclise TOBB protokolünün değiştirilmesi için...
* Ne değişikliği?
Yurt ve teknik meslek lisesinin yerine bir camii ve imam hatip lisesi yapılmasına ilişkin değişiklik... Kalktım bir konuşma yaptım, tutanaklarda var konuşmalar. Dedim ki, "şimdi yine diyeceksiniz ki İlhan Bey, din düşmanı! Hayır! Öyle bir şey söz konusu değil. Bunu seçimde de kullandınız ama ne derseniz deyin, Cenab-ı Allah'ın huzurunda kendim veririm hesabını. Bakın, biz Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'yız. Ben camiiye karşı değilim, imam hatibe karşı değilim ama Diyanet'in bütçesi birçok bakanlıktan fazla. Eğer camii lazımsa zaten vatandaşımız kendisi yapıyor. Vatandaşımızın yapamadığı yerde Diyanet'in bütçesi ile camii yapılıyor. Hepimiz camiilere yardım yapıyoruz. O ayrı bir şey. İmam hatip lisesi lazımsa, Milli Eğitim Bakanlığı'mız var, Milli Eğitim Bakanlığı yapar. Biz Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'yız."
* BTSO niye imam ya da hatip yetiştirme konusuna el atıyor ki? Oda, üyeleri nezdinde yaptığı araştırma sonucunda böyle bir eksik ya da talep mi tespit etmiş?
Bakın az önce söylediğimi yine söylüyorum; biz bugün yatırım yapamıyorsak nitelikli eleman yetersizliği yüzünden. Bizim görevimiz üyelerimize eleman yetiştirmek. Buna rağmen, parmaklar kalktı ve bu kaynak camii ile imam hatip lisesi için ayrıldı.
* Bir çağrınız var mı BTSO üyelerine?
Ben bir işadamı olarak birçok kişinin söyleyemediği, söyleyemeceği her şeyi açıkça söylüyorum. Benim görevim bunları izah etmek, anlatmak. İnşallah üyelerimizin anlayacağını düşünüyorum. Takdir üyemizin...
​​​​​​​İşte Parseker ve ekibinin projeleri
* Ve finalde gelelim seçilmeniz halinde uygulamaya koymayı planladığınız projelerinize?..
Gelelim bizim projelerimize. Önce bu makro proje falan diye algı yaratılan işlerin çoğu normal Oda faaliyetleridir. Bunların çoğu başka isimler altında zaten sürdürülüyordu. Hatta bir kısmı da iptal edildi. Bunun için bunlar zaten devam edecek konular. Bunların içinde tabii ki en önemlisi eğitim ve nitelikli eleman konusudur.
OSB ve Ticaret Merkezleri önemli. Bu konular 2013'de de gündemimizdeydi. Çok geç kalınan işler var. Bunlar hızlandırılacak. Reklam ve algı yapmak yerine hızlıca işi yapmak gerekir.
Fuar katılımlarından, dergi işine kadar birçok konuda mutlak suretle düzenlemeye ihtiyaç var. Bunlar her şeyden önce Bursa'da ve üyelerimizle birlikte yapılacak ve rant kapısı olmaktan çıkarılacak.
Yazılım işine son derece önem vereceğiz. Dünyanın geleceği yazılımda. Savunma sanayiinde de otomotivde de... Her şeyde yazılım başrolde. Bu konuda Yazılım Vadisi Projesi'ni yeniden hayata geçireceğiz. Bu alandaki kümelenme çalışmalarında bilişim sektörünün daha iyi entegre olmasını sağlayacağız.
Endüstri 4.0 dönüşümü önemli. Bu konuda da hayalden başka ortada iş yok. Çok geç kalındı. Ne yapılması gerektiğini biliyoruz ve hızlıca yapacağız.
GÖKMEN gibi içeriği belli olmayan ve odaya büyük yük getirecek projeleri değerlendirip, öncelikle içerikleri üyelerimize fayda yaratan projeler haline getireceğiz. Maliyetin de tamamını BTSO kaynaklarına dokunmadan yapar hale getirmeliyiz. Tabii şu anda BTSO'yu bağlayan imzalar atılmadı ise bu da ciddi bir konu tabii. Bunlara da bakacağız.
Özetle; Uzay Yolu kurgularını öncelikle üyelerimizin ihtiyaçları noktasında revize edeceğiz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.